MAHKEMESİ : SAKARYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/03/2009NUMARASI : 2008/81-2009/73Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, imar işleminin iptali sebebiyle imar parseline ait tapu kaydının iptal ve tescili isteğine ilişkin olup, mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 140 ada 118 sayılı kadastral parselin maliki iken, anılan parselin bulunduğu adada Adapazarı Belediyesi tarafından 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda, davacı ve davalının oluşan 1335 ada 7 sayılı imar parselinde paydaş kılındığı, 1335 ada 7 sayılı imar parseline yönelik imar işleminin Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 1998/529 esas, 1999/ 601 karar sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşılmaktadır.Gerçekten de; idari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicilleri sebepten yoksun hale gelmekte, başka bir ifade ile imar parsellerinin hukuki dayanağı ortadan kalkmakta ve kayıtlar yolsuz tescil durumuna düşmektedir. Ancak, böyle bir durumda iptal kararı ile imar uygulaması kendiliğinden eski kadastral durumuna dönüşmemekte, sadece dava yoluyla kadastral mülkiyetin ihyası (eski hale döndürülmesi) imkanı doğmaktadır.Ne var ki; idari işlemin iptalinden sonra 140 ada 118 parselin bulunduğu adada 27.10.2010 tarihinde yeni bir imar uygulaması yapılmış ve 03.02.2012 tarihinde tapuya tescil işlemi sağlanmıştır. İdari işlem ayakta durduğu sürece, tapu iptali ve tescil isteğinin dinlenme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.Kabule göre de, davaya konu parsel 1335 ada 7 parsel olmasına karşın 1337 ada 5 parsel hakkında hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması da doğru değildir. Davalının yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.