Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10047 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8281 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/01/2010NUMARASI : 2007/154-2010/25Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 14 parsel sayılı taşınmazın bir kısım payını dava dışı yüklenici ile yaptığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye devrettiğini, yüklenicinin sözleşme şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle 9.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 1996/718 esas sayılı dava sonunda sözleşmenin feshedildiğini, yükleniciden pay alan davalıların durumu bilen kişiler olduğunu davalılar adına oluşan sicilin dayanağının kalmadığını ileri sürerek, taşınmazdaki payların iptal ve tescili isteğinde bulunmuştur.Birleşen dava ile dava tarihinden önce taşınmazda pay satın alan davalı A. adına kayıtlı payında aynı hukuki sebebe dayanarak iptal ve tescilini istemiş, yargılama sırasında pay edinen N. Ç. davaya dahil edilmiş, davacı M. 28.12.2006 tarihinde yargılama devam ederken vefat ettiğinden, mirasçıları davada taraf olmuşlardır.Davalılar A.ve N.çekişme konusu payları 3.kişiden satın aldıklarını iyiniyetli olduklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Bir kısım davalılar, sözleşmenin feshinin geriye doğru yürümeyeceğini oturdukları daireye iyiniyetle yaptıkları masrafların hesaplanması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;" kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olduğu gerekçesiyle" bozulmakla, bozmaya uyularak, bir kısım davalılar yönünden istek atiye terkedildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.03.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil C. Ö. ile temyiz edilen vekili Avukat ..... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı F. Ö.vd. vekili Avukat ile davalı Ş. Y. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen davalar, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, özellikle eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında ölen arsa maliki M. Y.ile dava dışı yüklenici arasında yapılan inşaat sözleşmesi gereğince, bir kısım payın yükleniciye devredildiği, 1996/718 E- 963 sayılı mahkeme kararı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği ve 11.10.2005 tarihinde kararın kesinleştiği, davalıların ise sözleşmenin feshi davasının kesinleşmesinden önce 14 parselde çeşitli tarihlerde pay satın aldıkları, taşınmazın 21.7.1997 tarihinde imar uygulaması ile yine paydaşları adına tescil edildiği, paydaşlardan i. D. ve S. Ü.'ın paylarını, 5.9.2001 ve 29.8.2002 tarihlerinde M. D. ve N. Ç.'e temlik ettikleri davacının, inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, yükleniciden pay alan davalıların durumu bilen kişiler olduğunu adlarına oluşan sicilin hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı, sonradan pay satın alanlar yönünden de aynı iddia ile birleşen davayı açtığı, yargılama sırasında davacı Meryem'in (öldüğü) mirasçıları tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, halen taşınmazda paydaş olan davalılar yönünden, bilirkişiler raporuna göre dava konusu taşınmazdaki yapının imara uygun hale getirilebilmesi için başvuru olmadığı, süresinden sonra inşaatın tamamlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.Gerçekten de, gerek Daire bozma kararı öncesi ve sonrasında mahallinde yapılan keşif sonucu inşaat ve hukukçu bilirkişilerin raporlarından, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası açıldığı tarihte inşaatın % 44 seviyesinde olduğu mevcut hali ile ise inşaat seviyesinin % 96-97 seviyesinde olduğunun belirlendiği sabittir.Öte yandan, 7.9.2009 tarihli Bağcılar Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğünün yazısından;".... Tadilat projesi için 1122 ada 14 parsel sayılı yerdeki 15.9.2008 onaylı 1/1000 ölçekli Bağcılar Uygulama imar planı ve plan notlarına aykırı olan kısımların yıkılıp, Bakırköy Kadastro Müdürlüğünden temin edilecek çap, röperli krokisi ile Belediyece hazınlanacak imar durumu vs.... fenni mesullerce gerekli evrak ve onyalar tamamlandıktan sonra, mevcut bina için yapı ruhsatı talebi ile Müdürlüğe müracaat edilmesi" gerektiği bildirilmiş olup, Belediyenin yukarıda değinilen yazısı gözetildiğinden arsa maliklerinin binanın İmar Yasasına uygun hale getirilmesi hususuna muvafakat etmemesi veya işlemlere tevessül etmemiş olması karşısında diğer maliklerin başkaca hukuki yollara başvurulmak suretiyle gerekli yasal himaye temin edip, edemeyecekleri hususları üzerinde durularak bunun sonucu olarakta imara aykırılığın giderilip, giderilmeyeceğinin saptanması ve eğer imara aykırılıkların giderilememesinin belirlenmesi halinde davanın kabulü gerekeceği açıktır. Öte yandan, yükleniciden pay satın alanların edinme tarihlerinden sonra binayı % 97 seviyesinde tamamlanma süreci çok uzun bir süre olup, inşaatın tamamlanmasına arsa malikinin karşı çıkmamış olması dikkate alındığında böyle bir dava açılmasının T.M.K.'nun 2.maddesine aykırılık teşkil edip etmeyeceğinin buna bağlantılı olarakta arsa maliklerinin yapılmayan (tamamlanmayan) işler yönünden haklarının bedele dönüşeceğinin düşünülmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen olgular gözetilmek suretiyle hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi delaletiyle) gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.