Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10033 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7130 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TRABZON 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2012NUMARASI : 2010/328-2012/239Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, müdahaleye davacının rızası bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının, kayden maliki olduğu çekişme konusu 260 parsel sayılı taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi, taşınmazın eski hale getirilmesi ve gelir kaybı ile delil tespiti masrafları da dahil olmak üzere 8.500.00-TL tazminatın davalılardan tahsilini istediği, davanın 24.11.2010 tarihinde 8.500.00-TL harca esas değer bildirilerek ve bu miktar üzerinden harçlandırılarak açıldığı, aşamada eski hale getirme ve tazminat istekleri bakımından keşfen belirlenen değerler üzerinden davanın ıslah edildiği ancak el atmanın önlenmesi yönünden başlangıçta veya yargılama sırasında hiç harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 6100 sayılı HMK'nun hükümleri ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değerinden ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de "... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı Yasanın 150. maddesi gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Hal böyle olunca; öncelikle el atılan yerin keşfen saptanan değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması yerinde değildir.Davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.