Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10018 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20721 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/01/2013NUMARASI : 2004/386-2013/28 Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına davacının davasının reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve (müdahil davalı) birleşen davanın davacı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava tapu iptal ve tescil birleşen dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir.Mahkemece, asıl dava yönünden; tahsis işlemi üzerinden uzun süre geçtikten sonra dava açılmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ve taşınmazın üzerine bina yapılarak tahsis amacına uygun kullanıldığı gerekçesiyle reddine, birleşen dava yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 203 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacı İ.. B.. adına kayıtlıyken davalı Raşit Yamaç'a tahsis edilerek 29.01.1990 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği, Raşit'in de çekişmeli taşınmazı müdahil davalı G.K. K. S. San. Ve Tic. Ltd. Şti. 'ne 22.07.1998 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaad ettiği, bilahare 775 sayılı yasanın 27. ve Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddelerine aykırı davranıldığından bahisle tahsis işleminin Başbakanlık onayı ile 20.08.2003 tarihinde iptal edildiği, iptal işlemine karşı müdahil davalı tarafından idari yargı yerinde açılan davanın reddedilerek 30.04.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacının, davalının yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteği ile eldeki davayı açtığı yargılama sırasında G. K. K. S.San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin çekişmeli yeri noterde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı Raşit'ten satın aldığını bildirerek müdahale talebinde bulunduğu ve birleşen davası ile de 775 sayılı Yasaya göre tapudaki şerhin terkinine karar verilmesini istediği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; mahkemece asıl dava yönünden; tahsis işlemi üzerinden uzun süre geçtikten sonra dava açılmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ve taşınmazın üzerine bina yapılarak tahsis amacına uygun kullanıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, davacı (birleşen davanın davalısının) asıl dava bakımından temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Birleşen dava bakımından temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1. maddesi uyarınca, oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir, anılan Yasanın 150/4. maddesi gereğince işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir, dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez.Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava eski davanın devamı sayılır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar HMK'nin 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında; birleşen 2011/434 esas sayılı dava dosyası yönünden, 05.04.2012 tarihli oturumda, takipsiz bırakılması nedeniyle birleşen davanın 05.04.2012 tarihinde yenileninceye kadar HMK'nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, birleşen davanın 10.04.2012 tarihinde davalı (birleşen davanın davacısını) tarafından yenilendiği ve yenileme dilekçesinin 17.04.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, mahkemece, birleşen davanın üç ay içinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, karar verildiği görülmektedir. Bu durumda; birleşen davanın yasal süresi içerisinde yenilendiği kabul edilerek işin esasına girilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca; birleşen davanın davacısının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.