MAHKEMESİ : İstanbul 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/05/2014NUMARASI : 2014/14-2014/352Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliye edilmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalının müvekkillerine ait taşınmazda 01/05/2001 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, müvekkillerinden F.. K.. (Ç..)‘ın eski işi olan triko işini kendi malı olan mecurda devam ettirmek istediğini belirterek akdin feshi ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, davacıların bir çok taşınmazı bulunduğunu bu yerleri kiraya verdiklerini, boş tuttuklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 20/06/2012 tarih ve 2011/551 Esas 2012/436 Karar sayılı kararda davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş olup, bu karar davacının temyizi üzerine Dairemizin 15/04/2013 tarih ve 2013/1026 Esas 2013/6834 Karar sayılı kararı ile, başka bir kararın gerekçesinin eldeki davaya da gerekçe olarak yazılması doğru görülmediğinden bozulmuştur.Dairemizin bozma ilamından sonra dosya mahkemenin 2014/14 Esas sırasına kayıt edilmiştir. Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 02/05/2014 tarşhli dilekçede, mahkemenin 2014/14 Esas sayılı dosyasında verilen tahliye kararının İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2012/26907 sayılı icra dosyasına konu edildiği, davalının kendi rızası ile mecuru tahliye ettiği belirtilerek İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2012/26907 sayılı dosyasına davalı vekili tarafından kiralananın anahtarlarının teslim edilmesine ilişkin 18/12/2012 havale tarihli dilekçeyi sunmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sırasında davalı vekili taşınmazı icra tehdidi altında tahliye ettiklerini beyan etmiş, davacı vekili ise taleplerinin ihtiyaç nedeni ile tahliye istemine ilişkin olduğunu taşınmazın icra tehdidi altında tahliye edilmediğini, davalının kendiliğinden tahliye ettiğini, taşınmaz boşaltıldıktan sonra yeniden kiraya verildiğini, rıza ile çıktığından yeniden kiraya verildiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mecurun tahliye edilmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamına göre gerek davacı vekilinin 02/05/2014 tarihli dilekçesi içeriği, gerekse davalının beyanları ve dosyaya sunulan İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2012/26907 sayılı dosyasında taşınmazın ihtiyaç sebebi ile tahliye kararı uyarınca kiralananın tahliye edildiğine ilişkin davalı vekilinin dilekçesi içeriği dikkate alındığında, kiralananın davalı tarafından kendiliğinden tahliye edilmediği, mahkemenin kiralananın tahliyesine ilişkin bozulan önceki hükmünün infazına yönelik olarak başlatılan icra takibi nedeni ile tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kiralananın davanın devamı sırasında kendiliğinden tahliye edilmesi ve davanın konusuz kalması söz konusu olmadığından mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.