Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9962 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6459 - Esas Yıl 2015
Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zeynep Bağcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava; davacı adına düzenlenmiş ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıya 07.12.2011 tarihli, 22.379.399 sayılı ödeme emrinin 20.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılmakla 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra davanın açılmış olması nedeniyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usülü Kanunu'nun 118.maddesinde "Dava, dava dilekçesininin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir. Dava dilekçesinin kaydına ilişkin usül ve esaslar yönetmelikte belirlenir."denilmektedir. Ancak uygulamada dilekçeler çoğu zaman gününde esas defterine kayıt edilememektedir. Bu durumda 6.2.1984 tarih, 1983/7 E., 1984/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; "Harca tabi olmayan işlerde dilekçenin havale tarihinde, harca tabi işlerde harcın yatırıldığı tarihte dava açılmış sayılır. Ancak dava dilekçesinin daha sonraki bir tarihte mahkeme kalemine verildiği kalemce belgelendirilmiş ise, davanın o tarihte açıldığının kabulü gerekir."Dosyanın incelenmesinde; ödeme emrinin davacıya 23/12/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ödeme emrinin iptali için 29/12/2011 tarihinde İstanbul 11. İş Mahkemesi'ne, Antalya İş Mahkemesi'ne gönderilmek üzere dava dilekçesi verdiği, aynı gün harç yatırdığı ve 10/01/2012 tarihli hakim havalesinin dava dilekçesinde olduğu görülmüştür. Buna göre davanın süresinde açıldığı sabittir. Bu durumda Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usül ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; davanın süresinde açıldığını kabul ile, işin esasına girip bir karar vermekten ibarettir.O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.