MAHKEMESİ : Hatay 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/12/2013NUMARASI : 2010/1915-2013/1037Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini ve ödenen kira parasının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Davaya konu taşınmazın davalı ile yapılan 27/05/2010 tarihli kira sözleşmesi gereğince bilgisayar meslek kurs yeri olarak kullanılmak üzere kiralandığını, davalıya 1000 TL kira ödemesi yapıldığını kiralananı bilgisayar meslek kurs yeri olarak faaliyete geçirmek üzere yapılan başvurular esnasında kiralananın kaçak yapı statüsünde olduğunu bu nedenle taşınmaza ruhsat verilemeyeceğini örendiklerini, bu hukuki ayıbın kendilerini mağdur ettiğini, kiralananın ayıplarının kiralayanın tekeffülü altında olduğunu, sözleşmenin amacına uygun kullanıma elverişli bir şekilde teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, taşınmazın bilgisayar meslek kurs yeri olarak faaliyete geçirilmesi için 15.000 TL masraf yaptıklarını belirterek 5000 TL menfi zararının davalıdan tahsili ve 1000 TL kira parasının iadesine karar verilmesini talep etmiş, 19/12/2013 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesindeki tazminat talebini ıslah ederek 11.253,81 TL ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacıların kiralananı gezip gördüğünü, gerekli tüm incelemeleri yaptığını, serbest iradesi ile kendi işleri için uygun görerek taşınmazı kiraladıklarını gizlenen durumun olmadığını sözleşme hükümleri gereğince davacıların yaptığını iddia ettiği masrafları talep edemeyeceklerini, talep edilen tazminatın da fahiş olduğunu yapılan kısmi ödemenin iadesinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Kiralanan şeyin ayıpları kiralayanın (davalının) tekeffülü altındadır. Bu ayıplar, kiralananın sözleşme ile güdülen amaca uygun biçimde kullanılmasını veya işletilmesini imkansız kılacak, yahut da bu kullanım ve işletmeyi önemli surette azaltacak çeşitten olmalıdır. Kiracı ayıbın giderilmesi için kiralayana uygun bir mehil vermelidir. Bu mehil içinde ayıp giderilmediği takdirde kiracı (davacı) kira parasının indirilmesini isteyebileceği gibi sözleşmeden dönme hakkını da kullanabilir. Ayıplar uygun mehil zarfında giderilmediği takdirde, kiracının iki seçimlik hakkı vardır. Ya akdi fesih eder ve akdin feshi nedeniyle maruz kaldığı zararının tazminini ister, ya da ücretten uygun bir miktar indirilmesini ister. (818 Sayılı Borçlar Kanunu 249-250. Md leri ve 106-108. Md leri).Olayımıza gelince, taraflar arasında imzalanan 26/05/2010 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralanan bodrum kat, zemin kat ve çekme kattan ibaret ev, bilgisayar meslek kurs yeri olarak kullanılmak üzere davacılar tarafından kiralanmıştır. Kiralanan taşınmazın ruhsatsız yapı olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı kiracı tarafından davalıya gönderilen 01/09/2010 tarihli ihtarname ile kiralanan taşınmazın kaçak yapı statüsünde olduğu ortaya çıkan hukuki ayıbın bildirilmediği ve kasten gizlendiği belirtilerek sözleşme feshedilmiş ve tazminat istemine ilişkin eldeki dava açılmıştır. Tacir olan kiracının kiralama öncesinde basiretli davranarak sözleşme konusu kiralananın durumunu, niteliğini, kullanma amacına uygunluğunu, bu bağlamda işyerinin faaliyete geçirilmesi için gerekli koşulları, kiralanan taşınmazda bahsedilen işin yapılıp yapılamayacağını araştırması gerekir. Bunun yanında davacı tarafından davalıya süreli bir ihtar gönderilerek ayıbın giderilmesi istenmeden sözleşme feshedilmiş olup bu durumda kiracı ancak kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafları sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilir. Mahkemece bu husus üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı 12.253,81 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyi edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.