Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Y. Konut İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’nden 12.12.2007 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 1. derecede 600.000 TL bedelli üst sınır (teminat) ipoteği bulunduğunu, taşınmazın ipotekli olarak satın alındığını, banka ile görüşülüp borç ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek davalı lehine konulan 600.000 TL tutarındaki ipoteğin bedelin tamamen ödenmiş olması nedeniyle terkinine, ipoteğin fekki amacıyla davalı bankaya ödenen 300.000 TL dışında ipotekle teminat altına alınan başka borç var ise bunu tespiti ile borcun tarafımızdan ödenmesi (mahkeme veznesine yatırılması) karşısında ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen 08.12.2010 tarihli bilirkişi kurlu raporunda 14.145,80 TL daha ödenmesi durumunda ipoteğin terkin edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine davacı tarafından bu bedelin mahkeme veznesine yatırıldığı ve böylece terkin koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydındaki davalı banka lehine konulmuş bulunan ipoteğin terkinine, veznede bulunan 14.650,00 TL’nin derhal davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davacının da imzasının bulunduğu davalı ile dava dışı Y. Konut İnş. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 07.05.2008 tarihli protokolün 2. maddesinde “yeni bir taşınmaz üzerinde banka nezdinde müşterinin mevcut borç ve risklerinin %100 fazlasını teşkil edecek şekilde ipotek tesisinden sonra dava konusu ipoteğin fekkinin davalı banka tarafından sağlanacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece anılan protokol hükmü üzerinde durulup tartışılarak gerektiğinde davalı bankanın itirazları da gözetilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden ayrıntılı Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA<karar>, bozma nedenine göre davacı vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.