Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 989 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6043 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/02/2014NUMARASI : 2013/72-2014/66Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının sözleşmede kararlaştırılan gecikme zammı ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Sözleşme hükümleri gereğince kira bedelinin 2. yıl 30.277,46 TL, 3. yıl 34.416,40 TL olarak tespit edildiğini, davalının 1. kira yılı 1. ve 4. Taksitlerini süresinde ödediğini ancak diğer kira taksitlerini süresinde ödemediğini belirterek ödenmeyen kira alacağı 78.466,38 TL ile dava tarihi itibariyle asıl alacağa işlemiş gecikme zammı olan 26.432,49 TL alacağının davalıdan tahsiline, asıl alacağa 6183 Sayılı Yasanın 51.maddesinde belirtilen değişen oranlarda gecikme zammı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı savunmasında, karşı tarafla uzlaşarak borcunu ödemek istediğini, yüklenen faizlerin kaldırılmasını talep ettiğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 77.843,54 TL asıl alacak ve 24.115,76 TL gecikme zammı alacağı yönünden davanın kabulüne asıl alacağa 6183 Sayılı Yasanın 51. Maddesi gereğince gecikme zammı uygulanmasına yönelik talebin reddine, davacı kurum harçtan muaf olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Taraflar arasında 09/11/2009 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan 3000 m2 lik taşınmazın ticari amaçlı su sporları işletmeciliği için kullanılacağı, yıllık kira bedelinin 27.545 TL olduğu, takip eden yıllarda bir önceki yıl kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim oranında artırılması suretiyle tespit edileceği, kira bedelinin 3'er aylık dönemler halinde peşin olarak tahsil edileceği, vadesinde ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 51. Maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırılmıştır.1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-) Davacı vekili ve davalı vekilinin asıl alacak ve gecikme zammı miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ilk yıl kira bedeli üzerinden sözleşmedeki artış şartı uyarınca hesaplama yapılarak 2. Yıl ödenmesi gereken kira miktarı belirlenirken 2010 yılı Ekim ayı ÜFE oranı esas alınarak artış yapılmış olup, yine 3. Yıl kira bedelinin hesaplanmasında da benzer şekilde 2011 yılı Ekim ayı ÜFE oranı üzerinden artış yapılarak 2. ve 3. Yıllarda ödenmesi gereken kira bedelleri hesaplanmıştır. Oysa taraflar arasındaki çekişmesiz olan kira sözleşmesinin 3/1. Maddesinde “.. takip eden yıllar kira bedelleri ise bir önceki yılın kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE-bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim) oranında artırılması suretiyle bulunacak bedeldir” düzenlemesi mevcuttur. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 09/11/2009 başlangıç tarihli olduğuna göre artış hesabı yapılırken Kasım ayında açıklanan ÜFE oranları dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken Ekim ayında açıklanan oranlara göre hesaplama yapılması doğru görülmemiştir.3-) Davacı vekilinin gecikme zammına yönelik temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 3/2 maddesinde vadesinde ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 51. Maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırılmış olup davacı vekili dava dilekçesinde 13/02/2013 hesap tarihi itibarıyla hesaplanan gecikme zammının tahsili ile birlikte asıl alacağa gecikme zammı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebinde sözleşmeye ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece gerekçe gösterilmeksizin asıl alacağa 6183 sayılı yasa gereğince gecikme cezası uygulanmasına ilişkin istemin de reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.Kabule göre; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplam 101959,30 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar davacı maliye hazinesi harçtan muaf ise de mahkemece kabul edilen alacak miktarı nedeni ile alınması gereken nisbi karar ve ilam harcının yükümlüsü davalı olup hüküm altına alınan miktara göre Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı kurum harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de isabetsizdir.SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekili ve davalı vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.