MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan ve şikayetçi olduğunu dilekçeyle bildirerek, davaya müdahil olmak isteyen şikayetçi vekilinin katılma talebi konusunda karar verilmemişse de, şikayetçi kurum vekilinin hükmü temyiz ederek katılma iradesini açıkça ortaya koyması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 237/2.maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak ;1-Sanığın, tutanağın düzenlediği işyerini suç tarihinde babasının işlettiğini ileri sürmüş olmasına karşın, tanık olarak dinlenen babasının ise sanık ile birlikte işlettiklerini ifade etmiş olması karşısında; hakkında suç duyurusunda bulunulan tanık ... hakkında açılan davaya ilişkin dosya ile bu dosya birleştirilerek, birlikte yargılanmaları yapılıp suçun kim tarafından işlendiği belirlendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,2-Suçun sanık tarafından işlendiğinin anlaşılması durumunda ise; hüküm tarihinden önce 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığa, katılan kurumun uğradığı, bilirkişi tarafından hesaplanan gerçek zararın miktarı da belirtilmek suretiyle zararı makul bir sürede giderme imkanı tanınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.