Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9842 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6794 - Esas Yıl 2013





Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanıklar Bülent ve Oğuz müdafiilerin duruşmaiı inceleme taleplerinin, sanıklara tayin olunan cezanın miktarı nazara alınarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2012 tarihli, 2012/420 E. 2012/1771 K. sayılı kararına göre, hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin; sadece karşılıksız yararlanma suçlarını kapsadığı gözetilerek yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Tespit tutanakları, tanık beyanları, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, polis memuru olan sanıklar Bülentve Oğuz'un olay günü ormanlık alanda park halindeki araç içinde uyuşturucu kullanmalarından şüphelendikleri diğer sanıklar Ali ve Ünsal'ın yanına gittikleri, bu şahıslardan Ali'nin uyuşturucu kullandığını kabul etmesi üzerine Bülent'in esrar maddesi içerdiği gerekçesiyle Ali'nin elindeki sigarayı alıp söndürerek ve peçeteye sararak muhafaza altına aldığı, araç içindeki Ali ve Ünsal'ın nüfus cüzdanlarını da teslim aldıktan sonra bu şahıslardan haklarında bu olay nedeniyle adli işlem yapmama karşılığında para istediği ve aynı günün akşamında 300 TL getirip verilmesi halinde işlem yapmama ve nüfus cüzdanlarını geri verilmesi konusunda anlaşma yaparak ekip arkadaşı olan diğer sanık Oğuz ile birlikte TCK'nın 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun şüphelisi olarak adli işleme tabi tutulması gereken şahısları serbest bıraktıkları, aynı gün akşam saatlerinde tarafların kararlaştırdıkları ilk buluşmanın gerçekleştirilememesi üzerine sanık Bülent'in telefonla bildirdiği ikinci buluşma yerine gitmeden önce Ali ve Ünsal'ın emniyet müdürlüğüne müracaat edip diğer sanıklar hakkında şikayetçi olmaları üzerine yapılan operasyon sonucu sanık Bülent tarafından nüfus cüzdanlarını teslim edip parayı almak üzere buluşma yerine gönderilen ve hakkındaki beraet hükmü temyiz edilmeyen Bekir'in nüfus cüzdanlarını teslim edip daha önceden seri numaraları tespit edilmiş paraları aldıktan sonra görevli polis memurlarınca yakalandığı anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun30.03.2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareket icbar kavramına dahil olduğu fakat manevi cebrin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmamasının gerekli olduğu, bu itibarla sanık Bülent'in başlangıçta muhatap olduğu sanıklara "Bunun ne kadar cezasının olduğunu biliyor musun? 6 ay hapis cezası 7 milyar da para cezası var" diyerek para istemiş olmasının Yasanın öngördüğü anlamda bir zorlama olarak kabul edilemeyeceği, her iki tarafın da gayri meşru zeminde olduğu, bu haliyle eylemlerin rüşvet almak ve rüşvet vermek suçlarını oluşturduğu, sanıklar Ali ve (İnsafın vaat ettikleri parayı vermezden evvel emniyete müracaat ederek diğer sanıkların yakalanmasını sağlamalarının TCK'nın 254. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle hukuki vasıflandırmada hataya düşülerek Bülent ve Oğuz hakkında irtikap suçundan mahkumiyet, Ali ve Ünsal hakkında ise beraet kararları verilmesi,Suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıklar Bülent ve Oğuz hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmalarının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;Hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından koşullu salıverilme tarihine, 53/1. maddesinde yazılı diğer haklarından 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden nihai hapis cezasını da aşacak şekilde yazılı biçimde hak yoksunluğuna karar verilmesi,Hükümden sonra 05.07.2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 86. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK'nın 250/4. maddesine göre sağlanan menfaatin değeri ve mağdurların ekonomik durumu gözetilerek sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.