Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 979 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 21496 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Cide İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/03/2012NUMARASI : 2011/8-2012/13 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi, 01.3.2011 tarihinde haczi yapılan menkullerin ipotek kapsamında olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılmasını istemiş, mahkemece, şikayete konu mahcuzların inşa edildiği tersanenin dışında haczedilmiş olması, tersanede hiçbir yapım faaliyetinde bulunulmaması, yapının paslanmaya yüz tutması ve içinde su birikintilerinin bulunması sebepleri ile mahcuzların bütünleyici parça tanımına uymadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.TTK'nun 943. maddesinde; "Gemi ipoteği inşa halindeki gemiye, inşaatın her safhasında şamildir. Gemi ipoteği bundan başka 900. maddede yazılı şeylerle, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımları müstesna, tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir. 900. maddenin ikinci fıkrası hükmü bu halde de tatbik olunur. Gemi ipoteği, sigorta tazminatına ancak malikin yapıyı ayrıca sigorta ettirmiş olması halinde şamildir" düzenlemesi yer almaktadır.Yapı halinde bulunan gemi ipoteğinin kapsamına (yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna); gemi, geminin mütemmim cüzü, teferruatı, navlun, kiralar, yapının ayrıca sigorta etttirilmesi halinde sigorta tazminatı, zaruret halinde satılan geminin bedeli ve tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlar girer. TTK'nun 900/3. maddesine göre ise mütemmim cüz'ler iki halde ipoteğe konu olmaktan çıkar; l-)Normal işletmenin icabından olarak daimi surette gemiden ayrılır veya uzaklaşırca, 2-)Gemiye alacaklı lehine el konmazdan önce temlik edilerek gemiden uzaklaştırılırsa (Turgut Kalpsüz, Gemi Rehni, 4.b., S.89 vd. Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayınları, 2001), (Gönen Eriş, Türk Ticaret Kanunu Şerhi Deniz Ticareti ve Sigorta, 3. cilt, S.203. Ankara; Seçkin Yayınları. 1990).İİK'nun 83/c maddesinde ise; "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Kural olarak taşınmaz telef, tahrip veya tağyir edilmeden ondan ayrılması mümkün olan eklemi, ana taşınmazdan ayrı haczedilip satılabilir. Ana taşınmazın ipotekli olması hali için düzenlenmiş yukarıdaki yasa maddesine göre; ipotekli taşınmazın, ipotek akit tablosunda sayılı ve eklentisi niteliğindeki menkuller, taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği gibi, ikinci fıkra gereğince Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklı tutulmuş olup, bu maddeye göre rehin, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki mahcuzlar da taşınmazdan ayrı haczedilip satılamaz. Taşınmazın ipotekli olduğu her iki durumda da (İpotek akit tablosunda yazılı olsa da olmasa da), mahcuzların Medeni Kanun hükümlerine göre eklenti niteliğinde olup olmadığı bilirkişi aracılığı ile belirlenmeli taşınmaz ipotekli, mahcuz menkuller de bunun eklentisi niteliğinde ise, haczedilmezlik şikayeti kabul edilmelidir.Somut olayda; dosya içerisinde bulunan Zonguldak Gemi Sicil Dairesi yazısı içeriğine göre, donatanı ...... A.Ş. olan, ........ İsimli LPG tanker gemisi üzerinde, Londra Konsolosluğu'nun 07.4.2008 tarih ve 861/3558647 yevmiye nolu gemi ipoteği sözleşmesi ile şikayetçi lehine 15.000.000 Euro bedelle ve birinci derecede ipotek tesis edildiği görülmektedir.O halde mahkemece, mahcuzların, eklenti (teferruat) ya da bütünleyici parça niteliğinde olup olmadığı, bilirkişi incelemesi ile belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.