Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 978 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13974 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/704-2014/127Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali- tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacınn dava açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazda hissedar olduğunu, davalı hakkında ödenmeyen kira paralarının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ve kiralanandan tahliyesiniistemiştir. Davalı davacının kira sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüm kira bedelini isteyemeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacınn dava açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve esasen kiralanan taşınmaz paylı mülkiyete tabi olduğundan davacının tek başına tahliye isteyemeceğinin anlaşılmasına göre davacının tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelinceDavaya dayanak yapılan 1.5.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmelesini kiraya veren olarak dava dışı F.. Ö.., kiracı olarak davalı imzalamış olup, dosyada mevcut tapu kaydına göre taşınmazda davacının 2/12, dava dışı D.. Ö..' in 2/12, dava dışı F.. Ö..'in 8/12 payı olduğu, arsa nitelikli taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır.Medeni Kanunun paylı mülkiyete ilişkin 691. Maddesi hükmüne göre kiraya verme idari işlemlerden olup, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması gerekir. Belirtilen bu çoğunluk sağlanmadan malın kiraya verilmesi durumunda sözleşmenin tarafı olmayan paydaşlarca sözleşmenin geçersizliği öne sürülebilir. Elbirliği mülkiyetinde ise ortakların hepsinin icazeti gerekli olup, bu koşul sağlanmadıkça mevcut kira sözleşmesi diğer ortaklar açısından hüküm ifade olmaz. Ne var ki paylı mülkiyete olsun, elbirliği mülkiyetinde olsun bu koşullar temin edilmeden bir kira sözleşmesi yapılmış ise tarafları bakımından sözleşme hüküm ifade etmeye devam eder. Bu husus sözleşmeye bağlılık ilkesinin bir sonucudur.Davacının tapu kaydına göre 2/12 pay sahibi olduğu anlaşıldığından ve tapu maliki olan davacının bölünebilir haklardan olan kira alacağından payına düşen kısmını istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, mahkemece alacağa yönelik olarak inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile alacak isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.-SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle tahliyeye ilişkin hükmün ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.