Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 977 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13630 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/1098-2013/800Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline, koşulları oluşmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın iptali davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.Somut olayda, davacı davalı hakkında 14.04.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2010 yılı Aralık ayı ila 2011 yılı Nisan ayı arası için beş aylık toplam 35.000 USD kira alacağının tahsili için icra takibi yapmış, icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan işbu davada mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın 35.000 USD asıl alacak üzerinden iptaline hükmedilmiştir. Ancak davacı dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte ayrıca davalının % 40'dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini de istemiştir. Dosya kapsamına göre, taraflar arasında 01.01.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiş, sözleşmede aylık kira bedeli 7.000 USD olarak belirlenmiştir.Taraflar arasında bir yazılı sözleşme olup, davacının takibe konu ettiği miktar da, likit, belirlenebilir ve davalı tarafından bilinebilir bir miktar olduğundan mahkemece, asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde koşulların oluşmadığından söz edilerek bu konudaki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.