Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 97 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2993 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı B.. E.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu L.. E..'un alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 26.12.2008 tarihinde eşi davalı B.. E..'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir.Davalı borçlu savunma yapmamıştır.Davalı B.. E.. vekili, aciz belgesi sunulmadığı gibi borçlular adına kayıtlı taşınmazlar olduğunu, tarafların 12.11.2008 tarihinde boşandığını, dava konusu taşınmazın boşanma sonucu devredildiğini, icra takibinin boşanmadan sonra yapıldığını, dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotekle birlikte alındığını ve taşınmazın ipotek nedeniyle satış aşamasında olduğunu, satışın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalıların karı- koca olduğu, taşınmazın tapudaki satış değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı B.. E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İcra İflas Kanunu 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK 105.madde gereğince) veya kat'i (İİK 105/1,143.madde)aciz belgesinin bulunmasıdır. Bu husus dava şartı olup hakim tarafından res'en gözetilmesi zorunludur.Somut olayda, 11.12.2009 tarihli haciz tutanağı geçici aciz belgesi olarak kabul edilmiş ise de yapılan malvarlığı araştırmasından davalı borçlunun Ordu Teyneli Mahallesinde onbir adet, Şahincili Mahallesinde iki adet, Aziziye Mahallesinde bir adet olmak üzere on dört adet taşınmazı olduğu anlaşıldığından öncelikle bu taşınmazlar üzerine davacı alacaklı tarafından haciz konulup konulmadığı, konulmuş ise takip konusu alacağı karşılayıp karşılamadığı tespit edilerek davalı borçlunun aciz halinde olup olmadığı belirlenip dava şartı yönünden delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.Kabule göre de, dava konusu taşınmaz İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2009/5188 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle satış aşamasında olduğundan anılan takip dosyası istenerek satışın gerçekleşip gerçekleşmediği, satış gerçekleşmiş ise satış bedelinden ipotek borcu ödendikten sonra davalı B.. E..'a para isabet edip etmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı B.. E.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı B.. E..'a geri verilmesine 13.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.