KARAR-Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin, kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsü olduğunu, meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini ileri sürerek ıslah dilekçesi ile davacı Şefika için 17.709,00 TL, davacı H. için 16.449,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 500,00 TL cenaze giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili aracın trafik sigortası bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda aracın işleteninin değişmesi nedeni ile Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortası bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne davacı Ş. için 17.709,00 TL, davacı H. için 16449,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 500,00 TL cenaze giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar vekili, kazaya neden olan aracın geçerli bir trafik sigortası bulunup bulunmadığı noktasındadır. Araç 25.12.2004-25.12.2005 tarihi arasında dava dışı A sigorta A.Ş nezdin-de sigortalı iken sigorta ettiren araç maliki aracını 27.10.2005 tarihinde satmıştır. Kaza 26.11.2005'te meydana gelmiştir. İşletenin değişmesi hali Karayolları Trafik Kanunu 94. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sigortalı aracın işleteninin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerlidir, 95. Maddeye göre ise sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği ancak ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği düzenlemiştir. Buna göre sigorta sözleşmesinin kaza tarihinde feshedildiği ya da münfesih olduğu iddiası zarar gören 3. Kişiye karşı ileri sürülemez. Yasanın emredici hükmü karşısındaki, fesih bildirim ve fesih için genel şartlarda düzenlenen hükümler ancak sigortacı ile akidi arasındaki ilişkiyi düzenlemeye yönelik olup, zarar gören kişi karşısında trafik sigortacısının sözleşmenin feshedildiği iddiası ile zarardan sorumluluğunu kaldıracağı sonucunu doğurmaz. O halde, mahkemece davalı aleyhine açılan davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.