MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 09/06/2009NUMARASI : 2007/318-2009/114Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 427 ada 4 parsel sayılı taşınmazının sahte vekaletname ile davalı şirkete satıldığını yeni öğrendiğini, temlikte kullanılan vekaletnamedeki fotoğraf ve imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürüp, satış işleminin iptali ile taşınmazın adına tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.İhbar olunan ve müdahale talep eden idare vekili, idarenin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını belirtip, davanın reddini istemiştir.Diğer ihbar olunanlar, yanıt vermemişlerdir.Mahkemece, sahte vekaletname kullanılarak davalıya yapılan temliki işlemin batıl olduğu Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı şirket vekili ile müdahil davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü." Dava,sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karardan sonra davacı vekili ve davalı şirket vekili arasında düzenlenen Sulh Protokolü eklenerek 23.07.2009 tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiği bildirilmiş; hüküm , davalı şirket vekili ile müdahil idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bilindiği üzere; feragat kat'i hükmün hukuki neticelerini doğurur ve davanın her aşamasında, başka bir ifadeyle , yargılama sonuçlanıp hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan feragat edilebilir.O halde, mahkemece feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. Davalı ve müdahilin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, davadan feragat (vazgeçme) nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.