Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9562 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1150 - Esas Yıl 2013





Özeti :İnşaat ve taahhüt işlerinde sektöre ilişkin karlılık oranı esas alınarak matrah hesaplandığında ulaşılan tutarın işletmenin vergiye tabi kazancını yansıttığı, işin yapılması sırasında yüklenilen giderlerin tamamının bu şekilde dikkate alındığının kabulü gerektiği hakkında. Temyiz Eden : …Vergi Dairesi MüdürlüğüKarşı Taraf : … Ormancılık Elektrik İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketiİstemin_Özeti: 2004 yılında resmi kurumlara taahhüt ederek tamamladığı işleriyle ilgili maliyetinin, kayıtlarına intikal ettirdiği gerçeği yansıtmayan faturalar nedeniyle tespit edilemediği yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak davacı şirket adına, hakediş bedellerinin %20' si safi kazanç kabul edilerek tespit edilen matrah üzerinden 2004 yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Danıştay bozma kararı uyarınca, Sivas Vergi Mahkemesinin 18/10/2012 günlü ve E:2012/348, K:2012/339 sayılı kararıyla; inşaat taahhüt işleri için kabul edilen %20 safi karlılık oranının, enflasyonsuz bir ortamda ve öz sermaye ile faaliyette bulunulması halinde kabul edilebileceği, davacı şirketin bir kısım gider belgelerinin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 2004 yılında beyan edilen hasılata dayalı olarak %20 safi karlılık oranının uygulanması suretiyle vergi matrahının hesabında, beyan edilen ve inceleme elemanınca eleştiri konusu yapılmayan enflasyon fark gideri ve finansman giderlerinin de dikkate alınması gerektiği, buna göre Mahkemelerince bu giderlerin hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda ulaşılan matraha isabet eden vergi ile kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın buna ilişkin kısmının reddine, fazlaya ilişkin tarhiyat ve cezanın ise kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, davacının ilgili yılda beyan ettiği enflasyon fark gideri ile finansman giderlerinin matrahın tespitinde dikkate alınmasının Danıştay’ın yerleşmiş içtihatına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kabule ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.Tetkik Hakimi Melek Karalı Saunders'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINAHüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:2004 yılında bir kısım alışlarını sahte fatura ile belgelendirdiği ileri sürülen davacı şirket adına re'sen salınan kurumlar vergisi ile kesilen vergi ziyası cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmı temyiz edilmiştir.5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13'üncü maddesinde; kurumlar vergisinin, 1'inci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap döneminde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2'nci maddesinde de gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesine yer verilmiştir.İncelenen dosyada, uyuşmazlık döneminde faaliyetinin tamamının İl Çevre Orman Müdürlüğü ve Köylere Hizmet Götürme Birliği'ne taahhüt şeklinde yaptığı işlerden oluştuğu tespit edilen davacı şirketin, 2004 yılı kurumlar vergisi beyannamesine ekli gelir tablosuna göre, net satışlarının 81.173,79 TL olduğu, aynı yılda kayıt ve beyanlarına yansıttığı … Makina, … Petrol, … İnşaat Malzemeleri, … Danışmanlık, … Petrol Ürünleri Limited Şirketlerinden aldığı faturaların gerçeği yansıtmadığı nedeniyle gider kayıtlarından çıkarılması ve yerleşik Danıştay kararları uyarınca gerçek gider ve maliyetlerin saptanamadığı inşaat ve taahhüt işlerinden elde edilen hasılatın %20'sinin safi kar olduğunun kabul edildiğinden bahisle beyan edilen net satış tutarının %20'sini oluşturan 16.324,75 TL üzerinden önceki dönemde kesinti yoluyla ödenen 3.718,50 TL tutarındaki vergilerin de mahsubu sonucu 1.638,96 TL ödenecek kurumlar vergisi miktarına ulaşıldığı; Danıştay bozma kararı uyarınca verilen kararda ise Vergi Mahkemesince, inceleme elemanınca safi kar üzerinden hesaplanan 16.324,75 TL vergi matrahından ayrıca davacının beyan ettiği ve eleştiri konusu olmayan 1.848,52 TL enflasyon fark gideri ile 3.838,31 TL tutarında finansman giderinin de indirilmesi suretiyle tarhiyatın ve kesilen cezanın bu tutarı aşan kısmının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Davacının bir kamu kurumuna taahhüt ederek tamamladığı işleriyle ilgili gerçek maliyetinin kayıtlarına yansıttığı faturaların sahte olmasından dolayı tam ve sağlıklı olarak tespit edilememesi nedeniyle, yerleşik Danıştay içtihadlarına göre hakedişlerinden oluşan satış hasılatının % 20'sinin safi kazanç olduğunun kabulüyle dönem matrahının belirlenmesinin zorunlu olduğu dava konusu olayda, safi kazancın tanımı gereği davacı tarafından işin yapılması sırasında yüklenilen giderlerin tamamının dikkate alındığının kabulü gereklidir. Bu nedenle, anılan yöntemle matrahın hesaplanması halinde davacı tarafından beyan edilen giderlerin ayrıca matrahın tespitindeki hesaplamalara dahil edilmesi olanağı bulunmamaktadır.Buna göre, davacının enflasyon farkı ile finansman giderlerinin dikkate alınması suretiyle hesaplanan vergi matrahına isabet eden vergi ve cezanın fazlaya ilişkin kısmının kaldırılmasına dair Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Sivas Vergi Mahkemesinin 18/10/2012 günlü ve E:2012/348, K:2012/339 sayılı kararının kabule ilişkin kısmının bozulmasına 09.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.