Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 949 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23440 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Kazan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/04/2012NUMARASI : 2011/124-2012/56Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2-) Alacaklının temyiz itirazlarının incelemesinde,Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;HMK.nun 326.maddesi gereğince, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.Davada haklı çıkan tarafın davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen tutar olan vekalet ücreti de, bir tür yargılama gideridir ve sorumlusu yine HMK.nun 326.maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir.Somut olayda, şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, alacaklı T.C. Ziraat Bankası A.Ş.nin de yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisini vekille temsil ettiren alacaklı lehine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin de kabul ve ret durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, tüm yargılama giderlerinden alacaklının sorumlu tutulması isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “Türk Milleti Adına” ibaresi ile “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.