Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 947 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25458 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklının katılma yoluyla temyiz isteminin incelenmesinde;Borçlunun temyiz dilekçesi, alacaklıya 14/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği halde alacaklı tarafından temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 08/09/2014 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Süre aşımı bakımından alacaklının temyiz dilekçesinin (REDDİNE);2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı belirtildikten sonra, aynı maddenin üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın ... (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir.Anılan yasal düzenleme uyarınca, icra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin değeri bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden haline uygun mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazla ilgili olarak mahkemece yaptırılan keşif sonucu bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen 04/10/2010 tarihli raporda; mahcuz taşınmazın değerinin 130.000,00 TL olarak belirlendiği, Dairemizin 08/04/2013 tarihli ve 2013/4109 Esas-13318 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda borçlunun görev ve sıfatı, eğitim durumu dikkate alınmadan bulunduğu yerlerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin, aldırılan ek bilirkişi raporu ile 135.000,00 TL olarak saptandığı görülmekte olup, bu haliyle, borçlunun haline münasip evin değerinin, şikayete konu mahcuzun değerinden daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen raporda, haczedilen taşınmazın kıymetinin, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli olan bedelden daha düşük olduğunun tespit edildiği gözetilerek borçlunun haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.