Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 945 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10110 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :.....Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, dava borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlardan birini 28.1.2009 tarihinde halasının eşi davalı ...'a, diğer taşınmazını da 16.3.2008 tarihinde dava dışı ......'e, onun da 27.8.2008 tarihinde borçlunun halasının oğlu davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ..., dava konusu taşınmazları banka borçları nedeniyle sattığını, satış bedelinin 15.000 TL'sini davacıya ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., davanın reddini istemiştir.Davalı ..., iyiniyetli 4.kişi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı borçlunun hakkındaki icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla dava konusu taşınmazları davalılar temlik ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...'ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 1179 parsel yönünden 28.1.2009 tarihli tasarrufun İİK'nun 280/1 maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin anılan tasarruf yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava konusu 1179 parsel yönünden 28.1.2009 tarihli tasarrufun 19.9.2013 tarihli kati aciz belgesinde belirtilen 23.010,76 TL alacakla sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken bu yönde sınırlama yapılması doğru görülmemiştir.3-Davalılar ... ve ...'ın dava konusu 181 ada 30 parsele yönelik temyiz itirazları yönünden;İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.Somut olayda 181 ada 30 parsel 26.3.2008 tarihinde davalı borçlu.... tarafından dava dışı üçüncü kişi Hüseyin Özdemir'e, onun tarafından da 27.8.2008 tarihinde davalı dördüncü kişi ...'a satılmıştır. 26.3.2008 tarihli tasarrufun tarafı olan üçüncü kişi .... davalı olarak gösterilmediğinden öncelikle Mahkemece İİK'nun 282 madde gereğince davalı ....'e dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, davalı Hüseyin tarafından bildirilecek delillerin toplanması 26.3.2008 tarihli tasarrufun İİK'nun 277,278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, iptal koşullarıoluşmamış ise anılan parsel yönünden davanın reddine, iptale tabi ise 27.8.2008 tarihli tasarruf yönünden İİK'nun 280 madde gereğince iptal koşullarının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün adı geçen davalılar yararına,3 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı borçlu ve ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.