Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 94 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 667 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.03.2010 gün ve 2009/2319 E., 2010/579 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 08.03.2011 gün ve 2010/4173 E., 2011/1323 K. sayılı ilamı ile ;“…Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan bozma dışında kalan yönler ise kesinleşir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Bozma ilamında, kablo test bedeline hükmedilemeyeceği açıklanmış, mahkemece bozma kararına uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda, davacının kablo test bedeli tahakkuk ettirilmesinin uygun olduğu vurgulanmış, bununla beraber kablo test bedeli ilave edilmeksizin hesaplama da yapılmış, mahkemece alınan bu rapor kısmen benimsenerek yeniden kablo test bedeline hükmedilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tümü ile yerine getirilmeden bozma kararına aykırı biçimde hüküm kurulamaz.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular ve hükmüne uyulan bozma kararı göz önüne alınarak, bilirkişinin ek raporda kablo test bedeli ilave edilmeksizin yaptığı hesaplama dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davalının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir...."gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.