İŞ MAHKEMELERİ KANUNU (5521) Madde 1İŞ MAHKEMELERİ KANUNU (5521) Madde 4İŞ KANUNU (4857) Madde 1İŞ KANUNU (4857) Madde 17İŞ KANUNU (4857) Madde 32İŞ KANUNU (4857) Madde 46İŞ KANUNU (4857) Madde 47İŞ KANUNU (4857) Madde 57İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) (1475) Madde 14
"İçtihat Metni"Davacı İsteminin Özeti:Davacı,
davalı tarafından torunlarına bakmak üzere bebek bakıcısı olarak işe
alındığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak
feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret
alacağı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti
ve izin ücreti alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı,
davacının davalıların hissedarı oldukları şirketin çalışanı olduğunu,
burayı da ibra ederek ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece,
davacının dava dışı H..Ç..T..l E.. Tur. Tek. İnş. Org. San. Tic. Ltd.
Şti.'inde 17.06.2009-08.10.2010 tarihleri arasında çalıştığı, talep
edilen çalışma sürenin de aynı tarihler olduğu, bilindiği üzere çocuk
bakıcılığının sigortalı işler kapsamında olmadığı, davacının sigortalı
olarak bahsi geçen işyerinde çalışırken aynı zamanda buranın
ortaklarından olan davalı T.. A..'ın çocuğuna baktığını ileriye sürdüğü,
davalı T.. A.. tarafından çocuk bakıcısının şirket elemanı gibi
gösterilmiş olabileceği, ancak Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini yatıran
ve iş sözleşmesi düzenleyen şirket aleyhine davanın açılması gerektiği,
davalılar T.. ve N.. A..'ın bu davada hasım sıfatlarının bulunmadığı
anlaşıldığından davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe:Uyuşmazlık,
taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında
değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda işin esasının
incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı
Kanun'un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar
dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve
işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı
belirtilmiştir. Davanın, 4857 sayılı Kanun kapsamı dışında kalması
halinde, mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine
gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule
aykırıdır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca,
4857 sayılı Kanun'a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren
vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun'a dayanan
her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş
mahkemeleridir. 4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi uyarınca, “ev hizmetlerinde çalışanlar” hakkında bu
kanun hükümleri uygulanmaz. Ev hizmetlerinde aşçı, uşak, temizlikçi
gibi işlerde çalışan işçi ile ev sahibi işveren ararındaki uyuşmazlığın
iş mahkemesi yerine genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir. İş Kanunu
kapsamı dışında bırakılan bu hizmetleri gören kimselerle bunları
çalıştıranlar arasındaki hukukî ilişkilerde Borçlar Kanununun hizmet
sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Aile bireylerini evden alarak
alışverişe, şehir içinde gezmeye götüren, boş zamanında ev ve
eklentilerinde zamanını geçiren şoföründe ev hizmeti yaptığı ve iş
kanunu kapsamında olmadığı kabul edilmelidir. Buna karşın evde hastaya
bakan hemşire ve çocuk eğiticisi 4857 sayılı Kanun kapsamında
değerlendirilmelidir.Somut olayda, tanık beyanlarından ve tüm dosya
kapsamından davalının davacıyı devamlı olarak çocuklarına bakması için
işe aldığı, davacının bu çocukların bakımı ile uğraştığı, bunun yanında
ise arızi olarak ev işlerinde ev sahibine yardım ettiği bu nedenle
davacı ile davalı arasındaki ilişkinin İş Kanunu'nun düzenlediği anlamda
hizmet ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu anlamda her ne
kadar iş ilişkisinin resmi belgeler üzerinde dava dışı şirket ile
kurulduğu görülmekteyse de davacının fiilen davalıların ev hizmeti ve
çocuk bakımında görevli olması iş ilişkisinden doğan sorumluluğun
davalılara ait oluşunu etkilemeyecektir. Mahkemece işin esasına
girilerek dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde
husmetten red kararı verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz
olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin
alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.03.2015
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.