Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9255 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11242 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/04/2012NUMARASI : 2010/324-2012/240Davacı .. Petrol Sanayi ve Tic. Ltd. Şti vekili Avukat Celal Akarsu tarafından, davalı Enerji Piyasasası Düzenleme Kurumu aleyhine 20/05/2010 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılmakta olan bir soruşturmaya esas olmak üzere İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından şirketçe satılan akaryakıtlar üzerinde inceleme yapıldığını ve numunelerin alındığını, usulüne uygun numune alınmaması nedeniyle TÜBİTAK MAM'den gelen analiz raporlarının olumsuz çıktığını, kendilerinde bulunan şahit numunelerin ulusal marker seviyesinin TSE tarafından kabul görülen şartlara uygun olup olmadığının tespitini istemiştir.Davalı, davacı işletmeden alınan numunelerin ilgili standartlara aykırı olduğunu, davacının numune alımına ilişkin iddalarının yerinde olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacı tarafından sunulan şahit numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda akaryakıtın TSE açısından belirlenen vasıfları taşıdığı, Tüpraş değerlerine uyumlu olduğu tespit edildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2.maddesinin 1. fıkrasında, idari dava türleri: İptal, tam yargı ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış olup, tespit davası şeklinde bir dava türüne idari yargıda yer verilmemiştir. Anılan Yasa’nın “İdari Davalarda Delillerin Tespiti” başlıklı 58/1. maddesi: “Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalara ilişkin delillerini ancak davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinden isteyebilirler.” hükmünü taşımakta olup, idari yargıda, ancak açılmış bir idari dava ile ilgili bulunan “delilerin tespitinin” istenilmesine olanak bulunmaktadır. Buna göre, idari dava türleri arasında sayılmayan tespit davasının, yorum yoluyla idari yargının görevine müstakil bir dava olarak dahil edilmesine hukuken olanak bulunmadığından, idari yargı yerinde, idare hukuku alanını ilgilendiren bir hukuki ilişkinin varlığının ancak açılmış bulunan bir idari davaya bağlı olarak delil tespiti kapsamında istenebileceği açıktır.Belirtilen yasal durum karşısında, idari bir işlem tesisi istemiyle bir idari makama veya idari yargıda açılacak bir davada idare mahkemesine ibraz edilmek ve bu makam veya mahkemeyi hukuken bağlayacak nitelikte belge elde etmek amacıyla açıldığının anlaşılması halinde tespit davası adli yargıda görülemeyecek ve görev yönünden reddi gerekecektir. Bu açıklamalara göre isteminin konusu incelendiğinde:Davacı, emniyet mensuplarınca alınan numunelerin usulüne uygun alınmadığını ve elinde bulunan şahit numunelerin mevzuatın aradığı şartları taşıdığının tespitini istemektedir. Yine, davacı hakkında idari para cezası verildiği de anlaşılmaktadır. Davacı, bu istemini idari yargıda açtığı davada iddia olarak ileri sürdüğü takdirde orada bu husus inceleme konusu yapılabilecektir Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınır. Mahkemece yargı yolu bakımından görevsizlik kararı yerine, işin esasının incelenmesi; usul ve yasaya mutlak aykırılık oluşturmaktadır. Kararın, bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 04/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.