Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9153 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22333 - Esas Yıl 2012





Davacı, davalıya ait işyerinde olarak 10.06.1998/18.05.2009 tarihleri arasında aylık 1.020.00TL net ücret ile çalıştığını, askerlik yaptığı dönem dışında çalışmasının kesintiye uğramadığını ancak işveren tarafından çalışma süresinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na eksik bildirildiğini, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, hak kazandığı yıllık izinlerini kullanmadığını, ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı, davacının hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğini savunarak,davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalıya ait işyerinde 01.08.1998/31.07.2001 ve 10.10.2005/18.05.2009 tarihleri arasında kesintili çalıştığı, aylık brüt ücretinin 666.00 TL olduğu, kıdem ve ihbar tazminatlarının işverence eksik ödendiği, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma iddiasının tanık beyanları ile ispatlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.1-Davacının davalı işyerindeki çalışma süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı 10.06.1998-31.07.2001 ve 10.10.2005-18.05.2009 tarihleri arasında askerlik yaptığı dönem dışında kesintisiz çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı işveren davacı tarafça ileri sürülen hizmet süresine ilişkin açık bir itirazı bulunmamıştır.Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına itibar edilerek, davacının işverene bağlı çalışmasının 01.08.1998/31.07.2001 ve 10.10.2005/18.05.2009 tarihleri arasında kesintili gerçekleştiği sonucuna varılmış ise de davacı tanıklarının beyanı ile askerlik dönemi dışında çalışmanın kesintisiz gerçekleştiği sabittir. Bu durumda davacının askerlik yaptığı dönem araştırılmalı, bu dönemi dışında çalışmanın kesintisiz gerçekleştiği dikkate alınarak belirlenecek hizmet süresi üzerinden işçilik alacakları hesaplanarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizdir.2-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık noktasını ise işçiye ödenen aylık ücretin miktarı oluşturmaktadır.İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştı-rabilirler.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda, davacı aylık net 1.020.00 TL.ücret aldığını ileri sürmüştür. Davacı tanıkları, davacının ücrete ilişkin bu iddiasını doğrulamışlardır. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Dosya içerisinde ibraz edilen ücret bordrolarının imzalı olduğu gerekçesi ile davacının asgari ücret ile çalıştığına ilişkin mahkeme kabulü hatalıdır. Öncelikle yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda emsal ücret araştırması yapılmalı, davacının görevi, işyerindeki çalışma süresi ve tanık beyanları bütün halinde değerlendirmeye tabii tutularak, sonucuna göre aylık ücret miktarı belirlenmelidir. Karar bu yönü ile de eksik incelemeye dayandığından, bu husus ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.