Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 904 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3036 - Esas Yıl 2014





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Borca itirazYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; ilamda hüküm altına alınan alacakların bir kısmından sadece ...'ın sorumlu olduğunu, ancak icra emrinde alacakların tamamının tüm borçlulardan müteselsilen tahsilinin talep edildiğini, yine ilam ferisi alacaklar için istenen faizin fahiş olduğunu belirterek, öncelikle takibin iptaline aksi halde icra emrinin ilama uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece ilama uygun olarak her bir borçludan talep edilebilecek asıl alacak ve faiz miktarları bilirkişiye hesap ettirilmiş, rapora göre, borçlu ...'ın toplam alacak miktarı olan 26.906,73 TL'sından, diğer borçluların ise bunun 6.066,31 TL'sından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları tespit edilmiştir. Buna rağmen ilamda borçluların sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı belirtildiği halde takip talebi ile icra emrinde müştereken ve müteselsilen sorumluluk varmışcasına talepte bulunulduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmiş, alacaklı vekilince hüküm temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, ancak duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği, yine İİK'nun 17. maddesinde; şikayetin icra mahkemesince kabulü halinde, şikayet olunan muamelenin bozulacağı yahut düzeltileceği belirtilmiştir.Bu durumda, Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve usul ekonomisi gözetilerek ilama aykırı olarak her bir borçlu yönünden düzenlenen icra emrinin, bilirkişi vasıtasıyla ilama uygun olarak tespit edilen miktarlar üzerinden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra takibinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıdaki nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.