İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RAlacaklı Baba ... tarafından . İcra Müdürlüğü'nün 2013/9683 Esas sayılı dosyası ile, borçlu anne ... aleyhine .Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/137 D. iş Esas – 140 Karar sayılı dosyasında verilen müşterek çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesine ve baba ile çocuk arasında şahsi münasebet tesisine ilişkin 14.07.2009 tarihli tedbir kararına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlanmış, borçluya örnek 3 numaralı icra emri tebliğ edilmiş, borçlu vekilince, boşanma davası yargılamasında müşterek çocukla şahsi münasebet tesisine dair verilen tedbir kararı . İcra Müdürlüğü'nün 2012/23709 Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğinden mükerrer olarak yapılan takibin iptali istemi ile İcra Mahkemesi'ne başvurulmuştur.Mahkemece, bu takibe konu tedbirin 6284 sayılı kanuna göre verilen koruma kararı kapsamında kaldığı ve önceki takipteki karardan farklı olduğundan bahisle istemin reddine karar verilmiş , hüküm şikayetçi borçlu anne vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takibe konu karar, tedbir kararı olup, bu kararın infazı ile ilgili istek İİK'nun 25/a maddesine göre infaz edilemez. Bu tür kararlarda tedbirin infazı için icra müdürlüğü veya yazı işleri müdürü veya bir başka adliye görevlisi infaz memuru olarak tayin edilir. 6100 sayılı HMK'nun 394. madde (HUMK m. 101) ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlere de tedbir kararını veren mahkemece (somut olayda Aile Mahkemesi'nce) bakılması zorunludur.Bu durumda, ilgilinin tedbir kararının yerine getirilmesini infaz memurundan istemesi gerekirken, ilamlı icra takibi yoluna başvurması ve icra emri tebliği hukuken mümkün değildir.Her ne kadar bu yönde istek bulunmamakta ise de; sonuçta takibin iptali talep edildiğinden mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'. nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.