Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9002 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12620 - Esas Yıl 2010





Davacı, davalı kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin zamanaşımına uğraması nedeniyle borçlu olmadığının tespitiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere davalı kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, prim ve işsizlik sigortası priminin tahsiline yönelik 11.12.2009 tarihli ödeme emrinin, tehsil zamanaşımı hukuksal nedenine dayalı olarak iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile 11.12.2009 tarih ve 285249 sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeni ile iptaline karar verilmiştir.Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tehsil zamanaşımı, alacağın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan kurallara göre belirlenir.Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasa'nın 80. maddesinde 3917 Sayılı Kanun'la yapılan değişiklik uyarınca, kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 Sayılı Kanun'la yapılan bu değişiklik aynı Kanun'un 8. maddesi hükmüne göre 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.06.2004 tarih ve 5198 Sayılı Kanun'la aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanun'un 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 Sayılı Kanun'un yürürlüğü sonrasına ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Giderek, zamanaşımının başlangıç tarihi ise yine Borçlar Kanu-nu'nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanunu'nun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 Sayılı Kanun'un getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden ise, 6183 Sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102.ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşıdır.6183 Sayılı Kanun'un 103. maddesinde zamanaşımını kesen haller sayılmış olup kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yenidin işlemeye başlar.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, İzmir Beşinci İş Mahkemesi'nin 18.10.2007 tarih ve .... Esas, ... Karar sayılı kararı davacıya ait bina inşaatında işçi olarak çalışan Erhan isimli işçisinin 20.08.1999-21.06.2001 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verildiği, bu kararın Dairemizin 10.11.2008 tarihli kararı ile kesinleştiği, Kurumun kesinleşen mahkeme kararı üzerine ... dönemine ait prim ve işsizlik sigortası priminin tahsiline yönelik takip başlattığı, 11.12.2009 tarih ve ... sayılı ödeme emrinin davacıya 17.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın süresinde 24.12.2009 tarihinde açıldığı, 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 Sayılı Kanun'la 506 Sayılı Yasa'nın 80. maddesinde değişiklik yapılarak 5 yıl olan tahsil zamanaşımının 10 yıl olarak uygulanmaya başladığı anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık, tahsil zamanaşımı süresi ve hangi tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, 5510 Sayılı Yasa'nın 93. maddesinde yer alan ve mahkeme kararı sonucunda doğan Kurumun prim ve diğer alacaklarında zamanaşımının kararın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağına yönelik kuralın somut olaya uygulanıp uygulanmayacağı noktalarında toplanmaktadır.5754 Sayılı Yasa'nın 56. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasa'nın 93/2. maddesine göre “Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tabidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89. madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88. maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır”Somut olayda, Kurum alacağının doğduğu İzmir Beşinci İş Mahkemesi'nin 18.10.2007 tarih ve .... Esas.....Karar Sayılı hizmet tespitine dair kararın kesinleştiği 10.11.2008 tarihinde yürürlükte bulunan 5510 Sayılı Yasa'nın 93/2. maddesine göre zamanaşımı süresi, kararın kesinleşmesinden itibaren başlayacağından, 23.12.2009 daa tarihinden tahsil zamanaşımı dolmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SonuçHükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.