Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8955 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16734 - Esas Yıl 2012
Sanığın, katılan tarafından imzalanarak verilen 35.000.000.000 TL bedelli senedin rakam kısmında tahrifat yaparak miktarını 135.000.000.000 TL.ye yükseltip icra takibi yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, katılanın çocuklarının kendisinden araç ve borç para aldıklarını bunun karşılığında da katılanın suça konu imzalı boş senedi verdiğini bilahare borç hesaplanıp 135.000.000.000 TL.ola-rak belirlenince senedin doldurulduğunu savunması, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24.07.2006 tarihli raporda evvelce 35.000.000.000 TL.olarak düzenlenmiş olan senet miktarının baş tarafına farklı fiziki evsafta bir kalemle sonradan “1” rakamı ilave edilmek suretiyle senet miktarının halen okunur “135.000.000.000 TL.durumu-na dönüştürülmüş olduğu, miktarın yazı ile belirtilmiş olduğu bölümdeki “yüzotuzbeşmilyar TL.” Yazılarının ise bir seferde yazılmış olduklarının belirtilmesi, sanık ile katılan arasında alacak borç ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması ve dosya arasında senet aslının bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu da gözönüne alınıp, öncelikle sahte olduğu iddia edilen senet aslının duruşmaya getirtilip incelenerek özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve senet aslının duruşmaya getirtilip incelenerek özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra, yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp iğfal kabiliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde, taraflar arasındaki alacak borç ihtilafına ilişkin olarak Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde derdest bulunan 2006/410 esas sayılı menfi tespit davasına ilişkin dosya ile İstanbul 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/106 (2007/1319) E.sayılı dosyası duruşmaya getirilip incelenerek ve gerektiğinde onaylı surety dosya arasına alınıp, tarafların aralarındaki alacak-borç ilişkisini gösteren tüm ticari kayıtları, belge ve delillerini sunmaları sağlanıp sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerekirken eksik incelem sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 29.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.