MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/01/2014NUMARASI : 2013/300-2014/13Davacı A.. K.. vd. vekili Avukat.... tarafından, davalı İ.. A.. aleyhine 06/05/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkillerinin Kahramanmaraş'ta polis olduğunu, görevleri gereği davalının karışmış olduğu kaza nedeniyle davalıdan ruhsatını istemelerine rağmen, davalının ruhsatı ibraz etmemesi nedeniyle davalının aracını çekmek zorunda kaldıklarını, davalının her iki müvekkiline hitaben "aracımı çektiremezsiniz, benim aracım kaskolu, siz kim oluyorsunuz da aracımı çektiriyorsunuz, cahil insanlar, beni gelip amiriniz alsın, siz alamazsınız" şeklinde sözler sarfettiğini,hakaret ettiğini beyanla manevi tazminat istemiştir.Davalı cevap vermemiş, duruşmalarada katılmamıştır.Mahkemece, davalı hakkında kesinleşen ceza mahkemesi kararının haksız fiil tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK 53. maddesi gereğince kesin delil olduğu gerekçesi ile, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Yasası'nın 53. maddesi gereğince ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk yargıcı yönünden de bağlayıcıdır. Ne var ki davalı hakkında, Kahramanmaraş 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/877 Esas, 2013/54 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda davacı müştekilere yönelik eylemleri nedeni ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder nitelikte bir hüküm olmadığından hukuk hakimi yönünden de ortada bağlayıcı nitelikte bir maddi vaka bulunduğu sonucuna varılamaz.Dava dosyası içinde bulunan Kahramanmaraş 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/877 Esas, 2013/54 Karar sayılı dosyası içeriğinden, davalının olay tarihinde trafik kazası geçirdiği, davacılarında görevli trafik polisi olarak olay yerine gittiği, davalıdan evraklarını istediklerinde ruhsatın bulunamaması nedeni ile davalının aracını çekici ile otoparka çektirileceklerini söylemeleri üzerine davalının haksızlık olduğunu düşünerek buna tepki gösterdiği anlaşılmaktadır.Şu durumda, davalının kullandığı iddia edilen ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler, eleştiri mahiyetinde olup davalının değer yargısını içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ilkelerine göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zordur.Açıklanan nedenlerle, dava konusu sözler kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.