Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8856 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4999 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasındaki kıymetli evrakın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemeleri'nce ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü;KARARDava, kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali istemine ilişkindir.Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, çek iptali davasının çekişmesiz yargı işi olduğu ve çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptalinin Ticaret Kanununda düzenlediği ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanun'un 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanun'un 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, “çekişmesiz yargı işleri” düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (e) bendinde, “Ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 6. madde olarak “kıymetli evrakın iptali” ne ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı “işi” olduğu belirtilmiş, aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre, çekişmesiz yargıda “dava” deyiminin yeri olmayıp “iş” deyimi vardır. Dava, iki taraf sistemine göre kurulmuş ise de çekişmesiz yargıda birbiriyle çekişme halinde olan iki taraf olmadığından çekişmesiz yargı işleri için “dava” teriminin kullanılması doğru değildir. Yine çekişmesiz yargıda “taraf’ değil, “ilgililer” kavramı vardır. Çekişmesiz yargıda dava söz konusu olmadığı için davacı ve davalı terimlerinin de yeri yoktur.HMK'nın 383. maddesine göre çekişmesiz yargıda sulh hukuk mahkemesinin görevi asıl olup asliye hukuk mahkemesinin görevi istisna olduğundan yalnız “mahkeme” veya “hakim” terimlerinin kullanıldığı bütün çekişmesiz yargı işleri için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.(Prof. Dr. B.Kuru /Prof.Dr. A.C.Budak İstanbul Barosu Dergisi, Cilt 85, sayı 5, Yıl 2011 sh.33-36)Somut olayda uyuşmazlık 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın geçici 1. maddesinin 1 bendine göre bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz.Bu durumda, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık 6100 sayılı HMK'nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle, HMK'nın 21, 22. ve 23. maddeleri gereğince Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.