Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. C.. K.. ile davalılardan asil B.. G.. ve davalılar vek. Av. E. K.'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil B.. G.. ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; müvekkilinin davalıların bankadan kullandıkları krediye kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkilinin bankaya ödeme yaptığını, yapılan ödemenin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı B.. G.. vekili; müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davalı şirketin bankadan kullandığı 125.000 TL'lik krediye diğer davalı ve davacının müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları, davalı şirketin kredi borcunu ödememesi üzerine davacı tarafından borcun kapatıldığı, davacının B.K'nun 596.maddesi uyarınca alacaklı bankanın haklarına halef olacağı, alınan bilirkişi raporu ile davacının yaptığı ödemenin 179.818 TL olduğunun tespit edildiği, davacının yaptığı ödemenin yetkilisi olduğu Link Tekstil Ltd. Şti'nin davalı şirkete olan cari hesap borcunun ödenmesi amacını taşıdığı iddiasının soyut olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların takibe itirazlarının kısmen iptali ile takibin 179.818 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı B.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı B.. G.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, davalı şirketin dava dışı G. Bankası'ndan almış olduğu kredinin müşterek borçlu müteselsil kefili olan davacının alacaklı bankaya ödediği borç miktarının, borcun diğer müşterek borçlu ve müteselsil kefillerinden biri olan davalı B.. G.. ile asıl borçlu olan davalı şirketten rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Borçlar Kanununun 488. maddesinin ikinci cümlesinde, asıl borçlu ile birlikte teselsül halinde, kefiller arasında da teselsül kabul edilmiştir. Maddede bu husus, "kefiller, gerek asıl borçlu ile beraber gerek kendi beyinlerinde (aralarında) müteselsil olmaklığı iltizam etmişlerse her biri borcun tamamından mesul olup ancak, diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkını haizdirler.” şeklinde ifade olunmuştur. Burada kanuni teselsülün varlığı söz konusu olup, bu hüküm de, aynı Kanunun 146. maddesinde düzenlenen, müteselsil borçlular arasındaki rücu ilişkisinin özel bir uygulama yerinden ibarettir. O halde Borçlar Kanununun 488. maddesi gereğince kendi payından fazla ödeme yapan kefilin, diğer birlikte kefile, halefiyet yolu ile rücu hakkı bulunmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece davacının hissesinden fazla ödediği ve davalı kefil B.. G..'ün hissesine isabet eden borç miktarı kadar anılan davalıya rücu hakkı bulunduğu gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde davalı B.. G..'ün kefil olan davacının ödediği tüm miktardan sorumlu tutulmasına yol açacak şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı B.. G.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı B.. G.. yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılardan B.. G.. yararına takdir olunan 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.