İhtiyati haciz isteyen vekili, makine satışı ve cari hesap alacağına istinaden bonoya dayalı olarak talep edilen ihtiyati haczin İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verildiğini, ancak itiraz üzerine anılan mahkemece yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına, dosyanın Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmedildiğini, talep üzerine dosyanın Elbistan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiğini belirterek aynı nedene dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.Mahkemece, ihtiyati haczin borçlunun açtığı menfi tespit davasından ve yapılan icra takibinden sonra talep edildiği, menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nın 264 ve 265 maddeleri uyarınca 7 gün içinde ihtiyati haczin tamamlatılması ve kesinleştirilmesinin mecburi olduğu, aksi halde ihtiyati haczin kalkmış sayılacağı, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilse dahi 7 gün içinde ihtiyati haczin kesinleştirilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek alacaklının ihtiyati haciz talebinde hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir.Süresinde temyiz edilmeyerek kesinleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararında, itirazın kabulü halinde sadece ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, ayrıca dosyanın Elbistan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine de hükmedilmesi isabetsiz olduğundan, alacaklı yetkilinin Elbistan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yaptığı başvuru önceki ihtiyati haciz kararının ve itiraz üzerine verilen yetkesizlik kararının devamı niteliğinde olmayıp, yeni bir ihtiyati haciz istemi şeklinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilse dahi haczi tamamlayan merasimde öngörülen sürelerin geçtiği şeklindeki gerekçesi doğru olmadığı gibi, ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları İcra ve İflas Kanunu’nun 257. Maddesinde düzenlenmiş olup, ihtiyati haciz karırının icrasına ilişkin düşünce veya varsayımlara istinaden ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi de isabetsizdir.Öte yandan ihtiyati haciz geçici hukuki himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından menfi tespit davası açılması ve bu dava sırasında ihtiyati tedbire hükmedilmesi ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmez.Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 29.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.