Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8714 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4392 - Esas Yıl 2010





Dava ihtiyaç, yazılı taahhüt, akde ayrılık nedeniyle tahliye ve tazminat isteine ilişkindir. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tararından temyiz edilmiştir.1. dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin tazminat isteminin reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalı vekilini tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili Bakırköy istasyon sahasında bulunan 175 m2 taşınmazın büfe olarak davalıya 01.01.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, 01.01.2007 tarihinde ek sözleşme yapıldığını, D. Genel Müdürlüğü tarafından Gebze, Haydarpaşa, Halkalı hattının iyileştirilmesi Marmara tüp geçiş ve üçleme projesi kapsamında 3. şahıslara kiralanan taşınmazların tahliyesinin kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine davalıya 21.03.2008 tarihinde ihtarname göndererek 01.01.2006 başlangıç tarihli sözleşmenin 11/f-3 Maddesi ile 01.01.2007 tarihli ek sözleşmenin 3-5/a-2. maddelerinde kararlaştırılan hüküm gereği kiralananın 01.09.2008 tarihinde boş olarak tesliminin istenildiği halde davalının kiralananı tahliye etmediği ve tazminat gerekçesiyle yazılı taahhüt, ihtyaç ve akde davalının kiralananı tahliye etmediği ve tazminat gerekçesiyle yazılı taahhüt, ihtiyaç ve akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Davalı vekili tahliye taahhüdünün geçersiz olduğunu, ihtiyaç iddiasının gerçek olmadığını, davanın süresinde açılmadığını, akde aykırılık için süreli ihtar keşide edilmediğini bildirir davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında 01.01.2006 başlangıç ve 31.12.2006 sona erme tarihli emre yazılı kira sözleşmesi ile Bakırköy Garı’nda 175 m2 kapalı alanın kafeterya olarak kiraya verildiği, kiralananın niteliği itibariyle 6570 Sayılı Kanun’a tabi olduğu, bu sözleşmenin 11-3. maddesinde “. çalışmaları devam eden İstanbul Boğazı Tüp geçiş Marmaray Projesi Sirkeci, Halkalı, Haydarpaya, Gebze üçleme projesi kapsamında ihtiyaç duyulduğunda sözleşme süresinin sona ermesi beklenmeden TCDD’nin yazılı ihtarını müteakip en geç iki ay içinde kiralanan taşınmazı ve nizasız tahliye etmeyi kiracı taahhüt eder” şeklinde düzenleme olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Yine taraflar arasında düzenlenen 01.01.2007 başlangıç ve 31.12.2007 sona erme tarihli ek kira sözleşmesinin 3-5/2. maddesinde de “ayrıca çalışmalar devam eden İstanbul Boğazı tüp geçiş Marmaray Projesi Sirkeci, Halkalı, Haydarpaşa, Gebze üçleme projesi kapsamında ihtiyaç duyulduğunda TCDD’den herhangi bir hak talebinde bulunmadan sözleşme süresinin sona ermesi beklenmeden kiracı TCDD’nin yazılı ihtarını müteakip en geç otuz gün içinde kiraladığı alanı ihtilafsız ve nizasız tahliye etmek zorundadır” hükmü yer almaktadır. Serbest irade ile yapılan bu düzenlemeler geçerlidir ve tarafları bağlar.Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihi izleyen bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir, daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesini süre koruyucu niteliği yoktur.Davacı kurum tarafından davalıya gönderilen Kadıköy 4. noterliği’nin 21.03.2008 keşide 31.03.2008 tebliğ tarihli 21879 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kiralananın 01.09.2008 tarihinde tahliye edileceğine dair taahhütname vermek ve 2008 yılı için de sözleşme yapmak üzere davet edildiği davete uymadığı takdirde sözleşmelerdeki 11.3 ve 3-5. madde hükümleri uyarınca ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılacağının ihtar edildiği anlaşılmaktadır. 31.03.2008 tebliğ tarihli ihtardan itibaren bir ay içinde dava açılmadığından 05.08.2008 tarihinde alınan dava süresinde değildir.Kamu kurumlarının imar veya proje uygulamaları sebebiyle açılan davlar Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre ihtiyaç sebebiyle açılmış tahliye davaları olarak nitelendirilmektedir. İhtiyaç nedeniyle açılacak tahliye davalarının ise İİK.’in 272. maddesini kıyasen uygulaması sonucu kira dönemimin bitiminden itibaren bir içerisinde açılması gerekir. Taraflar arasındaki en son düzenlenen 01.01.2007 başlangıç ve 31.12.2007 sona erme tarihli kira sözleşmesi 6570 Sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca bu tarihten itibaren bir yıl müddetle yenilendiğinden 05.08.2008 tarihinde açılan ihtiyaç nedeniyle tahliye davası da süresinde değildir.Davacı vekili her ne kadar akde aykırılık iddiasında bulunmuş ise de, akde aykırılık olgusunun gerçekleşmediği de anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle tahliye kararı verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarını reddi ile tazminat isteminin reddine ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2.bentte yazılı nedenler davalının temyiz itirazlarını kabulü ile tahliyeye ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA<karar>, itek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.