Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8670 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4477 - Esas Yıl 2012





Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.02.2010 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ile haciz şerhinin terkini, birleşen davada ise davacı N.K. tarafından davalı H.C.T. aleyhine 03.12.2010 günlü dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini, 24.12.2010 günlü karşı davada ise davacı H.C.T.'nin tarafından gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda;asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, birleşen davada karşı davanın da derdestlik nedeniyle reddine dair verilen 26.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı A.ve davalı-da-vacı N. ile duruşmasız temyiz davacı H. ve davalı banka vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.06.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı A. vekili Av. N. ile davalı-davacı N. vekili Av.R. ve da-vacı-davalı H. vekili Av. A. vekili geldi. Davalı banka vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:KARARAsıl davada; davacı H.C.T. Beyoğlu 9. Noterliği'nin 04.09.2000 tarihli, 20027 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dava konusu ... ada ... sayılı parselin V2 hissesinin iptali ile adına tescilini ayrıca gayrimenkul satış vaadi şerhinden sonra davalı banka lehine tapu kaydına konulan ihtiyati haciz şerhinin terkinini, ikinci kademede ise tazminat tahsilini istemiştir.Birleştirilen davada davacı N.K., satış vaadi şerhinin terkinini istemiş, karşı davada ise davacı H.C.T satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak yine 680 ada 28 sayılı parselin hissesinin iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, dava konusu ... ada ... sayılı parselde davalı N.K.'nin’in V2 payının iptali ile davacı-birleştirilen davada da-valı/k.davacı H.C.T. vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre da-valı-davacı N.K. ve davalı A.T.'nin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır.Davacı H.’nin dayanağı, Beyoğlu 9. Noterliği’nin 04.09.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesinde özetle, “...satış vaadi borçlusu A.'nın ... ada ... parselde kayıtlı 189,5 m2 yüzölçümlü taşınmazdaki 2/4 hak ve hissesini 30.000 TL bedel karşılığında alıcısı H.'ye satmayı vaat ettiği, satış bedelinden 25.000 TL'sinin peşin ödendiği ve akit tarihinden 1 yıl içinde satış vaadi konusu hak ve hissesinin kat'i ferağının verileceği, ferağ anında da bakiye kalan 5.000 TL'nin ödeneceği.” yazılıdır.Mahkemece asıl davada, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bakiye bedel olan 5.000 TL' nin davacı tarafa depo ettirilerek tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmiş ise de hükümde depo edilen bedel yönünden bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi satış vaadi sözleşmesine göre en geç kararlaştırılan ferağ tarihi 04.09.2001 tarihi olduğundan, bu tarihteki bakiye bedel 5.000 TL'nin dava tarihindeki güncellenmiş değeri bilirkişiye tespit ettirilip, bulunan güncelleştirilmiş değerinin önceden depo edilen bedel mahsup edilmek suretiyle hükümden önce davacıya depo ettirilerek BK'nin 81. maddesine uygun olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK.m.26/1)Asıl davada davanın kabulüne karar verilmiş ise de haciz şerhinin terkinine ilişkin talep hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru görülmemiştir.4-Birleştirilen davada, karşı dava yönünden davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilip, karşı davacı aleyhine nispi vekalet ücreti hüküm altına alınmıştır.Derdestlikten maksat, bir davanın açılmış ve görülmekte olmasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması yani “derdestlik” hususu dava şartlarından biri olarak sayılmaktadır. Aynı Yasa'nın 115/2. maddesince de, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilir.Karşı dava yönünden, davanın HMK'nın 115/2 maddesi gereğince usulden reddi gerekirken derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi ve davacı aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamış, belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇYukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı-davacı N. ve davalı A. yararına, (3) numaralı bent uyarınca davacı H. ve davalı banka yararına, (4) numaralı bent uyarınca davacı H.C.T. yararına hükmün BOZULMASINA, 900 şer TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı H. C.T.'den alınarak davalı-davacı N.ve davalı A.'ya 900 TL vekalet ücretinin .......................................alınarak davacı H.'ye verilmesine, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.