Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8650 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6197 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2014NUMARASI : 2012/348-2014/66Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının reddine, tazminat davasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. B.. G.. gelmiş, davalılardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı kooperatifin ortağı iken istifa ederek davalı kooperatif ortağı olduğunu, 2010 yılı Temmuz ayından itibaren taşıma faaliyetinde bulunduğunu, 09.07.2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklığa kabul edildiğini, bu duruma rağmen 19.06.2011 tarihli genel kurul toplantısına çağrılmadığını, ortalıktan ihraç edildiğini ise bu tarihten sonra Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet sonrasında öğrendiğini, dava tarihine kadar çalıştırılmaması nedeniyle toplam 24.000,00 TL zararının doğduğunu, ortak olduktan sonra davalı kooperatifin 6 ay boyunca yazıhane kirasını ödediğini ileri sürerek, müvekkilinin 01.07.2010 tarihinden itibaren davalı kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile 25.840,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının üyeliğe kabulüne ilişkin karar altında bir yönetim kurulu üyesinin imzasının olduğu, bu nedenle de davacının davalı kooperatif üyesi olmadığı, davacı hakkında ihraç kararı bulunmadığı, davacının davalı kooperatif adına yazıhane kirasını ödediği, ödenen bu meblağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.840,00 TL’nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2)Dava, davacının davalı kooperatifi ortağı olduğunun tespiti ile tazminat istemlerine ilişkindir.Dava dilekçesinde, davalılardan kooperatif dışındaki davalılara, davalı kooperatife atfen davanın yöneltildiği belirtildiğine, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile elde edemediği gelir istendiğine göre, davanın kooperatife karşı açıldığının kabulü gerekir.Öte yandan, davalılardan kooperatifin anasözleşmesi incelendiğinde, üye sayısı bakımından bir sınırlamanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.Kooperatifler hukukunda, üyelik şartlarını taşıyanlar kooperatifçiliğin temel esaslarından biri olan “açık kapı ilkesi” uyarınca kooperatif üyeliğine kabulü zorunlu olup, yönetim kurulunun bu durumda takdir yetkisi yoktur.Diğer yandan, kooperatiflerde üyelik ilişkisinin kurulması kooperatif yöneticilerinin gerçekleştirdikleri üyelik kaydı ile olabileceği gibi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre aidat yatırma, kooperatif bünyesinde çalışma gibi eylemlerle zımnen üyeliğin benimsenmesi yolu ile de üyelik ilişkisinin kurulması mümkündür.Somut olayda, davacının dava dışı motorlu taşıyıcılar kooperatifinin üyesi iken istifa ederek davalı kooperatife geldiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun geçerli olmayan ancak tek imzalı olan kararı ile davacının üyeliğe kabul edildiği, davacının davalı kooperatifin yazıhane kirasını ödediği, 2010 yılı Haziranı ile 2011 yılı Temmuz ayı arasında davalı bünyesinde taşıma faaliyetinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar ve dosya kapsamına göre, üye bakımından sayı sınırlaması bulunmayan davalı kooperatifin açık kapı ilkesi ve zımni üyelik koşullarına göre, davacıyı ortaklığa kabul ettiği nazara alınarak, davacının üyelik tespitine ilişkin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle bu yönden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.3)Dava ile davacının Temmuz 2011 tarihinden itibaren davalı kooperatif bünyesinde çalıştırılmaması nedeniyle elde edemediği kazancın da tahsili istenmiştir.Davacının ticari aracının bulunduğu, bu araç ile davalı kooperatif bünyesinde Temmuz 2011 tarihine kadar çalıştığı, sonrasında ise dava tarihine kadar çalıştırılmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece, tazminat istemine ilişkin taraf delilleri toplandıktan sonra, şehirler ve ilçeler arası yolcu taşıma sektöründe faaliyet gösteren uzmanın da katıldığı bilirkişi kurulu oluşturulup, dava konusu edilen dönemde davacı aracı davalı bünyesinde çalıştırmış olsaydı elde edeceği net kazancın ne olduğu konusunda rapor alınması (ticari aracı olan davacının davalı kooperatif bünyesinde çalıştırılmadığı dönemde tamamen boş kalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu da nazara alınarak), sonrasında kazanç kaybı tazminatı istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yeterli ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.