Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8531 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10255 - Esas Yıl 2012





Davacılar vekili, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin miras bırakanı Mustafa yaşamını yitirdiğini, müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. Davacılar vekili tarafından yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda 19.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi verilerek toplam 120.655,13 TL maddi tazminat istenmiştir.Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; “... Davacıların ıslah talepli davalarının kabulü ile 120.655,13 TL'nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, iş bu tutarın 10.000,00 TL'sına dava tarihinden itibaren, 110.655,13 TL'sına ıslah tarihi olan 19.10.2011 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine.” karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında ve dava dilekçesindeki açıklamalara ve istem şekline göre de, davalı sigorta şirketinin, kendisine izafe edilen %50 kusur oranı ile birlikte dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü'ne izafe edilen %40 kusur oranı toplamı %90 kusur oranına bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde, olay tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde ise, istenen toplam tazminata, davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren faiz uygulanması istenmiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen bölüm için dava tarihinden itibaren, ıslah ile artırılan bölüm için de ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.Kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk trafik sigortacısı olan davalı I Sigorta A.Ş'nin, 2918 sayılı KTK'nın 99/1. Maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları “nm B. 2-b. Maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup bu sürenin sonunda ödememe halinde davalı yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Mahkemece anılan düzenleme uyarınca, davalı sigorta şirketine yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığı araştırılarak davadan önce temerrüde düştüğünün kanıtlanması halinde temerrüt tarihinden, aksi halde dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir. Dosyadaki bilgilere göre; davacılar, davalı sigorta şirketine 02.11.2009 tarihinde başvurmuş olup 8 iş günü sonrası olan 13.11.2009 tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi temerrüde düşmüştür. Buna göre; mahkemece, toplam tazminata 13.11.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yukarıda yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.3- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince; mahkemece hükme esas alınan tazminat bilirkişi raporunda; dava konusu trafik kazası sonucu yaşamını yitiren desteğin kızı olan davacı H. için, 22 yaşına kadar destekten yoksun kalma zararı hesaplanmıştır. Davalı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği nüfus kayıt örneğinden; davacı H.'nin kazadan sonra, 18 yaşında evlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı H.'nin destek zararı evlenmesi ile sona ermiş olup evlendiği tarihte babasının desteğinden çıkmıştır. Davacı H., evlendiği güne kadar babasının desteğinden yoksun kaldığından, bu davacı yönünden destekten yoksun kalma tazminatının evlenme tarihine kadar hesaplanması gerekir. O halde; mahkemece, davacı H. için destekten yoksun kalma zararının, evlendiği tarihe kadar hesaplanması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇYukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 6.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.