Taraflar arasında görülen davada Selçuk Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.04.2012 tarih ve 2012/60-2012/358 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Adem Gönül tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, 25.03.2007 tarihinde müvekkilinin davalı Banka nezdinde bulunan yatırım hesabına üçüncü kişiler tarafından internet bankacılığı yoluyla girilerek hesaptaki borsa kağıtlarının taban fiyatından satış talimatı verildiğini, müvekkilinin olayı öğrenmesi üzerine paranın ödenmesini engellediğini, ancak hisse senetlerinin daha yüksek fiyattan satılma imkanı varken taban fiyatından satılması üzerine 2.700,00 TL maddi zarar ile manevi zararlarnının doğduğunu ileri sürerek objektif özen yükümünü yerine getirmeyen davalıdan 2.700,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, internet bankacılığına erişim için gerekli olan parola ve şifrelerin davacının elinden temin edildiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulanmadığını, davacının müvekkili tarafından sunulan güvenlik önlemlerinden yararlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, Bankanın mevduatı koruma konusunda özen borcu altında olduğu, davacının 1/5, davalı Bankanın ise 4/5 nispetinde müterafık kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, 2.160,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Borçlar Kanunun 49. Maddesi uyarınca manevi tazminat ancak kişilik haklarının ihlali halinde istenebileceği, somut olayda davalının kişilik hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.(2) Ancak, davacının davalı bankadaki yatırım hesabına internet aracılığı ile girilerek hisse senetlerinin bozdurulması sonucu 2.700,00 TL davacı zararının oluştuğu alınan bilirkişi raporu ile sabittir. İnternet bankacılığı sistemini kurup hizmete sunan banka, mudinin kastı, kötüniyeti ve suç sayılır eylemini kanıtlayamadığı sürece kendisine emanet edilen paradan (ve diğer yatırım araçlarından) güven kuruluşu vasfı nedeniyle sorumludur. Bu sorumluluk, olağan sebep sorumluluğu mahiyetinde olmakla, banka gerekli özeni göstermiş olsa bile zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi halinde, sorumluluktan kurtulabilir. Ancak bu yönde bir ispatın somut olayda gerçekleşmediği dolayısıyla bankanın oluşan tüm zarardan sorumlu bulunduğu gözetilmeyerek maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü yerine, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 137,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.