MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/06/2014NUMARASI : 2013/452-2014/323Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. M.. Ç.. ve davalı vekili Av. A.. A.. geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, dava dilekçesi ile 10.000 TL, ıslah dilekçesi ile 481.712.46 TL tazminatın tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin sözleşme konusu 251 parsel No'lu taşınmazı 14.11.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralananın o tarihteki maliki ... Yönetim ve Mühendislik Ltd Şti'den ... İlçesi'nde yapılacak inşaatın hafriyatından çıkan kum- çakıl malzemesinin stoklanması amacı ile kiraladığını, taşınmazın daha sonra 11.03.2009 tarihinde davalı şirkete satıldığını, yeni malik davalının ise kiralanan üzerinde bulunan davacıya ait malzemenin bir bölümünü taşınmaz içinde bulunan göletin doldurulmasında kullandığını, bu durumun davacıyı zarara uğrattığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, davasını bilirkişi raporu çerçevesinde 481.712.46 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin satın aldığı taşınmazın tapu kaydında kira şerhinin bulunmadığını, davacının taşınmazda kiracı olduğunu bilmediğini, aralarında hukuki bir ilişkinin bulunmadığını,davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davalının taşınmazı mevcut hali ile işine yarayacağı için satın aldığını, üzerinde çalışma yaparken kimsenin malına zarar vermediğini, davacının muhatabının kiraya veren eski malik olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 14.11.2008 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile taşınmazın eski maliki ... Yönetim ve Mühendislik Ltd Şti kiralananı davacı kiracının yapmış olduğu alışveriş merkezi inşaatından çıkardığı 30.000 m3 kum- çakıl malzemesini stoklaması için davacıya kiralamıştır. Taşınmazın 11.03.2009 tarihinde davalı tarafından satın alınmasından sonra davacı, kiralanan üzerindeki stok malzemesinin yeni malik tarafından taşınmazda bulunan göletin doldurulmasında kullanılması nedeniyle zarara uğradığı iddiası ile işbu davayı açmıştır. Davanın açılmasından önce davacının mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tespitte kiralanandaki malzemenin değeri 177.060.75 TL olarak saptanmış, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise, bu miktar 469.146.04 TL olarak belirlenmiştir. Mahkeme de yapmış olduğu yargılama sonucu vermiş olduğu ilk kararında, tespit raporu çerçevesinde davanın 177.060 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün her iki tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.11.2012 gün ve 2012 / 17253 Esas 2012 / 15102 Karar sayılı kararı ile, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaretle davacı yararına hüküm bozmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra alınan 20.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda, Hafriyat Malzemelerinin Taşınmasına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesine göre, belediyelerin hafriyat malzemelerinin depolanması sahalarına izin vermek ya da izin iptal yetkilerinin bulunduğu, hafriyat malzemelerinin gelişigüzel depolanamayacağı, mutlaka izin alınması gerektiği, yönetmeliğin 9 / e maddesi gereğince de, bu atıkların belirlenen yerlere dökülebileceği, dava konusu olayda ise davacının bu konuda belediyeden bir izin almadığı belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu çerçevesinde davanın reddine karar verilmiştir.Kira sözleşmesi taraflarına şahsi hak sağlayan bir özel hukuk sözleşmesi olup, hükümleri taraflarını bağlar. Kiralanan taşınmazı sonradan edinen davalı yeni malik de, kiraya verenin halefi olarak sözleşme hükümleri ile bağlıdır. Bu bağlamda, yasa ve sözleşme hükümleri gereğince, kiralananı kiralamadan amaçlanan kullanmaya elverişli şekilde bulundurmak, kiracılık süresince de bu yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Dosya kapsamına göre ise, davacı kiralanan taşınmazı ... İlçesi'nde yaptığı alışveriş merkezi inşaatından çıkarılmış kum- çakıl malzemesini stoklamak ve sonrasında kullanmak amacı ile kiralamıştır. Başka bir anlatımla, söz konusu hafriyat malzemesi inşaat atığı niteliğinde değildir. Bu itibarla hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kum- çakıl atık malzemesi olarak yönetmelik hükümleri gereği belediyece belirlenen yerlere atılması gerekmemektedir. Belirtilen yönetmeliğin davada uygulama yeri olmadığı gibi, belediye tarafından davacı kiracı hakkında mevzuata aykırı hafriyat stoklaması nedeniyle yapılan bir idari işlem de bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma gereğince ilamda belirtilen hususlarda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının bozma ilamı ile kazanılmış hakkını da ihlal edecek şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsilettiren davacı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.