Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8479 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12727 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : BeraatTaksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanığın Palandöken Devlet Hastanesinde pratisyen hekim olarak görev yaptığı, 11.04.2010 günü saat 08.15'de, 23 yaşındaki ölen ...'nın boyun ve sağ kolda ağrı şikayeti ile hastanenin acil servisine müracaat ettiği, sanık doktorun hasta ile görüşmesinde, hastanın ağrı şikayetlerinin bir gün öncesinden başladığı ve daha önceleri de ağrı şikayetlerinin olduğunu söylemesi üzerine hastaya servikal diskopati tanısı ile Diclomec ve Muscoril isimli ağrı kesici ve kas gevşetici ampullerin, yarım saat sonra da Contromel isimli ampul IM yapıldığı ve bir saat müşahade altına alındığı, hastanın ağrısının azaldığını ancak iç sıkıntısı olduğunu söylemesi üzerine, psikiyatri polikliniğine gitmesi önerilerek acil servisten ayrıldığı, annesi ile birlikte yürüyerek evine giderken yolda fenalaştığı, annesinin kucağına düştüğü ve hastaneden ayrıldıktan yaklaşık bir saat sonra hastaneye solunum ve kalp durması ile getirildiği, bir saat CPR uygulandığı ve yanıt alınamayan hastanın exitus kabul edildiği olayda;Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığının Otopsi-Histopatoloji ve Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 03.01.2011 tarihli raporlarına göre, mevcut bulgulara göre kişinin ölüm nedeni belirlenemediği, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 28.09.2011 tarihli raporunda ise “ kişiye servikal diskopati ve myalji tanısı ile yapılan muscoril ve diclomec ampül tedavisi ile iç sıkıntısı tarifi nedeniyle uygulanan contramal ampül IM tedavilerinin uygulanmasının tıp kurallarına uygun olduğu, ancak kişinin muayenesinin detaylı yapılmaması, EKG çekilmemesi, tansiyonunun ölçülmemesinin eksiklik olduğu ama bu eksikliğin ölümüne etkisinin olup olmadığının bilinemeyeceği, ölüm nedeni belirlenemediğinden; servikal diskopati ve myalji tanısı ile yapılan muscoril ve diclomec ampül ve iç sıkıntısı tarifi nedeniyle uygulanan contramal ampül tedavileri ile kişinin ölümü arasında illivet olduğunu gösterecek tıbbi delillerin bulunmadığı, Dr. ...'a kusur atfedilemeyeceği oy birliğiyle mütalaa olunur.” şeklindeki görüşü ve soruşturma aşamasında Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi'nde görevli Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan Bilirkişi Heyetinin tanzim ettiği raporda "....konulan myalji tanısınıntıbben mümkün olduğunu, ancak bu tanının konulmadan önce hayatı tehdit eden diğer nedenleri de ekarte ettirecek muayene ve tetkiklerin yapılması gerektiğinin düşünüldüğü, bu nedenle özen eksikliği gösterildiği, hastanın baş ağrısı ve iç sıkıntısı şikayetleri için santral sinir sistemi, kardiyovaskiiler ve pulmoner sisteme yönelik hayatı tehdit eden hastalıklar açısından araştırılması, gözlem altında tutulması, sonuçlara göre gerekirse konsültasyon istenmesi gerektiği, hastaya konulan myalji tanısına yönelik semptomatik tedavi uygulamasının uygun olduğu, ancak opioit türevi analjezik sonrası hastanın müşahede süresinin yeterli olmadığı..." raporları hep birlikte değerlendirilerek, sanığın ihmali eylemi ile ölüm arasında uygun illiyet bağı kurulamasa bile görevinin gereklerini yerine getirmek hususunda ihmali bulunduğu gözetilerek TCK'nın 257/2. maddesi gereğince mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,2- Kabule göre de; kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.