Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8477 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13967 - Esas Yıl 2013





DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil, ücreti, ücret, prim ve masraf alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmaklaTetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; Müvekkilinin davalı işyerinde 30/09/2002 - 03/08/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde hizmet akdi ile kesintisiz çalıştığını, hizmet akdinin haksız olarak sona erdirilmesine rağmen hak ettiği tazminatların ve işçilik haklarının ödenmediğini iddiaederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, prim alacağı, ücret alacağı ile masraf alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak davacının hizmet akdinin haklı olarak sona erdirilmesi nedeniyle tazminat talep hakkının bulunmadığını, çalıştığı döneme ilişkin hak ettiği tüm alacaklarının ödendiğini, işyerinde fazla mesai yapılmadığını savunarakdavanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.4857 sayılı İş Kanununun 25inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyiniyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilenbendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).Somut olayda davacı, müdürü olduğu mağazada satılan pantolonları işverenin bilgisi dışında terziye göndererek şort haline getirip sattığını, amacının mağazadaki stokları eritmek olduğunu belirtmiş, davalı da davacının böyle bir yetkisinin olmadığını, markanındünya çapında bir marka olduğunu ve davacının bu eylemi nedeniyle zarara uğradıklarını savunmuştur.Davacının tasarım şeklinde hazırlanan ve her mağazada aynı şekilde satışa sunulan pantolonları, işverenin bilgisi dışında terziye göndererek şorta çevirmesi, doğruluk ve bağlılığa aykırı bir davranıştır. Davacı, işverenin güvenini kötüye kullanmıştır. İşveren herne kadar zararının 4.500 TL olduğunu belirtmiş ve buna ilişkin somut bir delil ortaya koyamamışsa da; somut olayda davacının zararının doğup doğmaması sonuca etkili değildir. Çünkü bu eylem, davacının ticari itibarınızedeleyen bir eylemdir.Tüm bu nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.