Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 847 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4188 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Antalya 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2014NUMARASI : 2013/621-2014/942Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralanan tahliye edildiğinden tahliye yönünden karar verilmesine yer olmadığına, itirazın iptali istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından, alacakla ilgili hükme yönelik olarak temyiz edilmiştir.Taraflar arasında 01.01.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusundan uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira süresi belirtilmemekle birlikte ilk yıl kira bedelinin 20.000 Euro, 2. ve 3. Yıllarda ise yıllık kira bedelinin 25.000 Euro olduğu, kira bedelinin her yıl peşin olarak ödeneceği kiralananın pansiyon olarak kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin özel şartlar 9. Maddesinde kiracının peşinat olarak 20.000 Euro mal sahibine verdiği, 10. Maddesinde ise kiracının depozito olarak 20.000 Euro mal sahibine verdiği belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından bu kira sözleşmesine dayalı olarak 22.02.2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile 2012 yılı kira alacağı bakiyesi 3000 Euro ile 2013 yılı kira alacağı olan 25.000 Euro alacak olmak üzere toplam 28.000 Euro karşılığı 66.175,20 TL kira alacağı ve 1259,92 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu süresinde icra takibine itiraz ederek borcu bulunmadığını belirtmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının 2012 yılı kira bedelinin 17.000 Euroluk kısmının ödendiğini, 3000 Euroluk kısmını ödemediğini, 2013 yılı kira bedeli ile ilgili ödeme yapmadığını, sözleşmenin özel şartlar 9. ve 10.Maddesindeki boş kısımların kiracı veya onun tanıdığı bir kişi tarafından elle doldurulduğunu, bu kısımlarda parafının bulunmadığını, müvekkilinin davalı tarafından hataya sürüklendiğini, sözleşmenin imzalandığı tarihte böyle bir ödemenin yapılmadığını, sözleşmeden 2 gün önce yapılan ön protokolde 20.000 Euro depozito bedelinin 01.08.2012 tarihinde ödeneceğinin belirtildiğini, davalı kiracı imzasını taşıyan 31.01.2012 tarihli belgede ise 8000 Euro kira borcunun bulunduğu ve 07.02.2012 tarihinde ödeneceğinin belirtildiğini, davalının kira bedelini ödemediğini belirterek itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ise 20.000 Euro peşinat ve 20.000 Euro depozito ödenmesine dair kısımların müvekkilinin iradesi yanıltılarak yazıldığını, gerçek dışı olduğunu, gerek duyulması halinde bu konuda yemin teklif edeceklerini, dava açıldıktan sonra taşınmazın tahliye edildiğini bildirmiştir. Davalı ise davaya cevap vermemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Davalının 2012 yılı kira bedelinin ödendiğine ilişkin mahkemeye beyan veya bildirimde bulunmadığını, 3000 Euro kira bedelinin ödenmediği sonucuna varıldığını, 2013 yılına ilişkin olarak taraflar arasındaki 03.08.2012 tarihli protokolle sözleşmenin sona erme tarihinin 01.05.2013 olarak belirlendiğini, bu sebeple davacının 2013 yılına ilişkin olarak 01.01.2013-31.12.2013 dönemini kapsayan kira alacağını talep edebileceği, bu kira alacağının ise 8.333,32 Euro olduğu belirtilerek toplam 11.333,32 Euro karşılığı 26.752,13 TL kira alacağı ve takip tarihi itibarıyla 888,23 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kiralanan tahliye edildiğinden tahliye yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalının itirazının iptali ile takibin 26.752,13 TL asıl alacak ve 888,23 TL işlemiş faiz yönünden devamına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı kiralayan tarafından icra takibinde dayanılan 01.01.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar kısmında kiracının peşinat olarak 20.000 Euro ödediği belirtilmektedir. Davacı vekili her ne kadar müvekkiline böyle bir ödeme yapılmadığını, bahsedilen 20.000 Euro kısmının kiracı tarafından doldurulduğunu belirtmiş ise de dosyaya başka bir kira sözleşmesi de sunulmamıştır. Öte yandan dava dilekçesi ekinde bulunan ve kiracı adına imzalı 31.01.2012 tarihli belgede ise 2.000 Euro kaparo verildiği, 31.01.2012 tarihinde ise 10.000 Euro verildiği, toplam 12.000 Euro ödeme yapıldığı, kalan kiranın 8.000 Euro olduğu ve 07.02.2012 tarihinde ödeneceği belirtilmiştir. Mahkemece sözleşmedeki peşin ödemeye ilişkin kayıt ve davacı kiralayan tarafından sunulan ve kiracının ödemeleri ile eksik ödenen miktarı ve ne zaman ödeneceğini belirten 31.01.2012 tarihli belge üzerinde durularak ve tarafların kira parasının ödenip ödenmediğine dair tüm delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözleşmedeki peşin ödeme kaydına neden değer verilmediğine dair hiç bir gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.