Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8461 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4049 - Esas Yıl 2011





Ödeme şartını ihlal eyleminden sanık Ö.r Ç.'ın İİK'nun 340. maddesi uyarınca üç aya kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair, Antalya l.İcra Mahkemesinin 22.10.2009 tarihli ve 2009/... Esas, 2009/... sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, Antalya l.Ağır Ceza Mahkemesinin 08.01.2010 tarihli ve 2010/... değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Tebliğname ile; adı geçenin 30.4.2009 tarihinde haciz işlemi sırasında yaptığı ödeme taahhüdünde, ödeme tarihine kadar işleyecek faizin gösterilmediği gözetilmeksizin yazılı şekilde verilen karara karşı itirazın kabulü yerine, reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 2.5.2010 gün ve 2010/5034-28025 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 18.5.2010 gün ve K.Y.B. 2010/113821 sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.2.2001 tarih, 2001/8-19 esas ve 2001/26 sayılı kararında da belirtildiği üzere, taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur. Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiç bir kuşkuya yer vermeksizin belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali halinde cezai sorumluluk doğmayacaktır.Somut olayda, borçlu hakkında Antalya 1.İcra Müdürlüğünün 2007/1023 esas sayılı dosyasındaki 30/4/2009 tarihli icra memuru huzurunda alacaklı vekilinin kabulüyle düzenlenen taahhüt tutanağında borçlunun; “... Esas dosya hesabının 7.078,00 TL takip çıkışı, vekalet ücreti 850,00 TL, harç 255,00 TL, icra masrafı 243,00 TL ve 80,00 TL haciz masrafı, işlemiş faiz 912,00 TL olmak üzere toplam 9.418,00 TL olduğunu öğrendim ve bu şekilde kabul ediyorum. Borcun 4.000,00 TL'sını 20/5/2009 günü, 3.000,00 TL'sını 30/6/2009 günü, kalan 2.418,00 TL'sinı da 5/7/2009 günü ödemeyi kabul ve taahhüt ederim”şeklinde taahhütte bulunmuş olup, ödeme emrinde asıl borç ile birlikte faiz, harç ve vekalet ücreti gibi detayların gösterilmiş olması ve en önemlisi de taahhüt edilen miktarın rakamsal olarak hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde net olarak belirlendiği ve bu miktar üzerinden icap ve kabul işleminin gerçekleştiği anlaşılmakla, taahhütnamenin geçerli olduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğname yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.