MAHKEMESİ : Salihli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2011NUMARASI : 2011/357-2011/513Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 19.06.2012 tarih, 2012/7756-21203 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı şikayetçi borçlu, icra dosyasındaki tüm tebligatların usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve diğer fesih nedenlerini de ileri sürerek yapılan ihalenin feshini talep etmiş; mahkemece, yapılan yargılama sonucunda ileri sürülen fesih nedenlerinin yerinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır.Somut olayda, borçluya çıkartılan satış ilanı tebligatı evrakında, borçlunun komşusu tarafından, çarşıda olduğunun beyan edilmesi üzerine köy muhtarı azası olan T......K.... isimli şahsa teslim edilerek, devamında Tebligat Kanunu 21. madde hükümleri uygulanmıştır. 27.12.2011 tarihli celsede dinlenen tanık T..... K......lı'nın, icra emri üzerinde bulunan imzasını kabul ettiği, ancak satış ilanı şerhli tebligattaki isim kendisine ait ise de imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Tebligatı öğrenme tarihinin aksi, karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Öte yandan, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir.O halde, satış ilanı tebliği üzerinde, tebligatı teslim aldığı belirtilen ......'nın imzası adı geçen bu kişi tarafından kabul edilmediğine göre, imza incelemesi yaptırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 19.06.2012 tarih, 2012/7756 E. - 2012/21203 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.