Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8399 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11208 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacı vekilinin 11.10.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Davacının yüzüne karşı 29.01.2015 tarihinde tefhim edilen hükmü, davacı vekilinin 5320 sayılı Kanun’un 8. Maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. Maddesindeki 1 haftalık yasal temyiz süresinden sonra 20.02.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,2-Bozma ilamına uyularak yapılan, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yasal faizin dava tarihi olan 11.10.2012 tarihinden itibaren talep edilmesi karşısında kabul edilen manevi tazminat miktarına tutuklama tarihi olan 27.01.2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 3. fıkrasında faize ilişkin kısımdaki “tutuklu kaldığı 27/01/2009” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, “dava tarihi olan 11/10/2012” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.