Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 835 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1473 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 1.Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 06/02/2013NUMARASI : 2012/554 E-2013/25 K.Taraflar arasındaki “kooperatif genel kurul kararlarının iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 12.12.2011 gün ve 2008/639 E.-2011/568 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 30.05.2012 gün ve 2012/940 E. 2012/3798 K. sayılı ilamı ile;(...Asıl davada davacı vekili, 11.08.2008 tarihli genel kurul toplantısının 4. ve 5.maddesinde müteahhit firma ile düzenlenen protokolün görüşüleceği ve kabulü halinde üye aidatlarının buna göre belirleneceği hususlarının yer aldığını, maddenin bu şekilde görüşülmesinin yasaya aykırı olduğunu, çünkü bu şekilde firmaya aidatların miktarının tespiti konusunda yetki verilmiş olacağını, maliyet bedelinin bu şekilde tespitinin mümkün olmadığını, toplanacak bedelin firmaya ödenmesinin kararlaştırılmasıyla firmaya haksız kazanç sağlanacağını iddia ederek, genel kurulun 4 ve 5.maddelerinin iptalini talep ve dava etmiştir.Birleşen dosyada davacı vekili, 11.08.2008 tarihli genel kurul toplantısının 3.maddesinde ibraların yapıldığını, bütçeye esas alınan harcamaların gerçeği yansıtmadığını, bütçede inşaat firmasından 2007 yılının değişik zamanlarında 4.621.000,00 TL alındığının yer aldığını, ancak bunun gerçekte var olmadığını, böyle bir borcun alınması için genel kuruldan izin alınmadığını, kooperatifin defter ve kayıtlarının da zaten müteahhit firma tarafından tutulduğunu iddia ederek, genel kurulun 3.gündem maddesinin iptalini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen dosyada davalı vekili, davaların haksız, dayanaksız ve iyiniyetten yoksun olduğunu savunarak, reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın yasal süresi içinde açıldığı, yönetim kurulunun, kooperatife karşı özen ve sadakat yükümlülüğünün bulunduğu, 11.08.2008 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul gündemi kapsamında, inşaat maliyetleriyle alakalı önceki tespit edilen bedele nispeten oluşan değişikliğin konutların tesliminden dört yıl sonra genel kurul gündemine getirilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, toplantının 3,4,5.maddeleri kapsamında görüşülen konuların, inşaat firmasının haksız kazanç sağlamasına sebep olacağı, çoğunluğun ortaklık menfaatinin korunmasını sağlamayan kararların yetkinin kötüye kullanılarak alınmış olduğu, azınlığın ve münferit ortakların meşru menfaatlerini zedeleyen kararların iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, konut bedelinin tespitine ilave bedel talebine ilişkin alınan kararların ana sözleşmenin 61.maddesine aykırı olduğu, kooperatifler kanunu 42.maddesinin 7.bendi ile ana sözleşmenin 23.maddesinin 13.bendi çerçevesinde alınmış bir yetkilendirmeye dayanmadan yapılan bu işleme bağlı olarak teşekkül eden bilançonun da yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 11/08/2008 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3,4 ve 5.gündem maddesi kapsamında alınan kararların iptaline karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.1)1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53 ncü maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olması durumunda, toplantıda bulunan ortaklar alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için dava açabilir. Davacının, 11.08.2008 tarihli genel kurul toplantısının 5.maddesi ile ilgili muhalefet şerhi bulunmadığından bu madde ile ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru değildir.2)Mahkemece, dava konusu genel kurul toplantısında karara bağlanan 3. ve 4.maddeler kapsamında alınan kararların kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, iptal kararı verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporları yeterli inceleme ve açıklamaya dayalı olmayıp, denetime de elverişli değildir. Kooperatif ve inşaat konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle, kooperatif kayıt, defter, yönetim ve genel kurul kararları üzerinde detaylı inceleme yapılarak kooperatifte yapılması gereken toplam konut miktarının tespiti ile gerekirse mahallinde keşif icra edilerek, yapılmış ve yapım aşamasında olan kaç konut bulunduğu, yapım aşamasında olan konutların tamamlanması için kooperatif üyelerine ne kadar ek maliyet bedeli yüklenebileceği, kooperatif ile dava dışı Seha AŞ arasında tamamlanmayan binalar ile ilgili sözlü ya da yazılı bir anlaşma yapılıp yapılmadığı hususu açıklığa kavuşturulup, anlaşmanın varlığı halinde şartları ve 1163 sayılı Kanunun 23.maddesi kriterleri ile davacının muhalefet şerhi içeriği de dikkate alınarak tanzim edilecek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Asıl ve birleşen dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle, davalı kooperatifin yapacağı dairelerin yaklaşık maliyetini azami 59.460 EURO olarak deklare ederek, üyelerden bono aldığı ve inşaat işlerinin yapılması için dava dışı yapımcı şirket ile yapım sözleşmesi imzaladığını, üyelere taahhüt ettiği dairelerin tamamının 2004 yılı sonunda teslim edildiğini, dairelerin tesliminden dört yıl sonra yapımcı firmanın daire maliyetinin 75.000 Euro olduğunu beyanla üyelerden ek bedel talep ettiğini, yapımcı şirket ile daire bedellerinin belirlenmesi ve protokol yapımına ilişkin olarak 11.08.2008 tarihli genel kurul gündemine konulan 4 ve 5 numaralı gündem maddelerinin kanuna aykırı olduğunu zira; genel kurulda yönetim kuruluna yapım şirketi ile protokol yapma yetkisi verilmediğinden gündeme şirket ile daire bedellerinin belirlenmesi konusunda protokolün kabulü maddesinin yazılmasının mümkün olmadığını, gündemde “yapılan protokolden” bahsedildiği, “yapılacak bir protokolün” ise gündemde olmaması nedeniyle görüşülemeyeceğini yönünde gündeme muhalefet şerhi koyduğunu ayrıca, Kooperatifler Kanunu 42.maddeye aykırı olarak daire bedelinin belirlenmesi yetkisinin şirkete verilemeyeceğini, 5.maddede, 4.maddede kararlaştırılan meblağın kooperatife ödenmesinden sonra, kooperatif tarafından borcuna karşılık dava dışı yapımcı şirkete ödenmesi kararı alındığını ancak bu miktarın şirkete ödenme nedeni olan; şirketin kooperatife nakit borç vermiş olması gerekçesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, kooperatifin 11.08.2008 tarihli genel kurul toplantısının 4.maddesi ve buna bağlı 5.maddesinde alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, bütçeye esas alınan harcamaların gerçeği yansıtmadığını, bütçede inşaat firmasından 2007 yılında alındığı belirtilen miktarın gerçekte var olmadığını, böyle bir borcun alınması için genel kuruldan izin alınmadığını, yapımcı firmanın kooperatif borç vermesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu belirterek, genel kurulun bilanço kabulüne ilişkin 3.gündem maddesinin iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle, üyelerden bonoların tahmini maliyet esasına dayalı olarak alındığını, yapımcı firma ile kooperatif arasında teknik hesap raporunda belirlenen bu maliyetler dikkate alınarak mutabakata varıldığı ve gündemin 4. maddesinde, belirlenen kesin maliyeti üzerinden yapımcı firma ile protokol yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, imalat ve inşaatın zaten 2004 yılında tamamlandığını, tamamlanmış inşaatlardan doğmuş olan borcun tasfiyesi için alacaklı ile anlaşma öncesi genel kurul tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde yönetim kuruluna yetki verilmesinin 42/7.maddeye aykırılık teşkil etmeyeceğini, zira bu tür kararların genel kurulun devredilemez yetkilerden olmadığını, iptali istenen karar ile inşaat işlerinin yaptırılma yönteminin belirlenmesinin sözkonusu olmadığı, gündemin 4. maddesinde genel kurul tarihine kadar yazılı bir protokol yapılabileceği öngörüsü ile yapılan protokolün onaya sunulmasından sözedildiğini, firma ile yazılı olmamakla birlikte mutabık kalınan protokol önerisi hakkında genel kurula bilgi verildiğini ve yapılan müzakereler sonunda genel kurul tarafından bu çerçevede protokol yapılması konusunda yeni yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, salt çağrıdaki yazım farklılığının alınan kararın iptalini gerektirmediğini, yapılmış bir protokolün onaylanması ile yetkili organın icra organına yetki vermesinin hükmen aynı şeyi ifade ettiğini, nitekim genel kurulun miktar, vade, ödeme şekli vb tüm hususları belirleyerek uygulama konusunda yönetim kuruluna yetki verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece asıl dava yönünden, yapımcı şirketin başlangıçta belirlenen bedeli kabulünden sonra, inşaat maliyetlerinde meydana gelen değişiklikler genel kurul gündemine getirilmeden ve konutların tesliminden dört yıl sonra talepte bulunmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, inşaat firmasının haksız kazanç sağlamaya yönelik biçimde kullanmaya müsait uygulamasının üyelerin çıkarlarına aykırı olduğu, konut bedelinin tespitine ve ilave bedel talebine ilişkin alınan kararların ana sözleşmenin 61.maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, birleşen dava yönünden ise, Kooperatifler Kanunu 42/7.maddesi ile ana sözleşmenin 23/13.maddesi çerçevesinde alınmış bir yetkilendirmeye dayanmadan yapılan bu işleme bağlı olarak teşekkül eden bilançonun da yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulü ile genel kurulun 3, 4 ve 5.numaralı kararlarının iptaline dair verilen karar, davalı kooperatif vekilinin temyizi üzerine Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece, “davacının 5.maddesi ile ilgili muhalefet şerhi bulunmamakta ise de, 5.maddenin 4.madde ile bağlantılı bulunduğu, 4.maddenin iptaline karar verildiği takdirde 5.maddesinin de bağlantılı olarak iptali gerektiği ayrıca, 3. ve 4.maddeler kapsamında alınan kararların; dava dışı yapımcı şirketin başlangıçta belirlenen bedeli kabulünden sonra inşaat maliyetlerinde bunun dışında meydana gelen değişikliklerin genel kurul gündemine getirilmeden, konutların tesliminden dört yıl sonra talepte bulunmasının kooperatife karşı yönetim kurulunca özen ve sadakat yükümlülüğünün ihlali olup iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi konut bedelinin tespiti ve ilave bedel alınmasına ilişkin kararların, kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesine aykırı olduğu, öte yandan, bilirkişi heyetinin kooperatif ve inşaat konusunda uzman kişilerden oluşturuldukları, kooperatif kayıt defter yönetim ve genel kurul kararlarında inceleme yapıldığı, yapım aşamasında konutların söz konusu olmadığı, kooperatif ile dava dışı yapımcı firma arasında sözlü ve yazılı bir anlaşma bulunmadığı ve bu yönde dosyaya delil sunulmadığı, sunulmuş olsa dahi genel kuruldan bu yönde bir yetki alınmadan yapılmış sözleşmenin geçerli bulunmadığı” gerekçesiyle, davaların kabulüne ilişkin kararda direnilmiştir.Direnme hükmü davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmektedir.Uyuşmazlık; davalı kooperatifin 11.08.2008 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 numaralı kararların iptali talebine ilişkin olarak; mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı ile 4 ve 5 numaralı kararlar arasında bağlantı bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre 5 numaralı karara müstakilen muhalefet şerhi koymayan davacının 5 numaralı kararın iptali talebi ile dava açma hakkı bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.Birleşen davaya konu 3 numaralı genel kurul kararı yönünden yapılan incelemede,Davacı tarafından kooperatifin borçlu olmadığı halde borçlu gösterildiği, bütçeye esas alınan harcamaların gerçeği yansıtmadığı, kaldı ki borçlanma için genel kurul tarafından verilmiş bir yetki bulunmadığı iddiası ile rapor ve bilançonun kabul edilmesine ilişkin (3) numaralı genel kurul kararının iptali talep edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları ise somut uyuşmazlığı iyiniyet kurallarına aykırılık yönünden değerlendirmiş olup, davacı iddiası yönünde bir araştırma ve tespit içermemektedir.Bu nedenle, mahkemece oluşturulacak kooperatif hukuku ile inşaat ve muhasebe konusunda uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalı kooperatifin dava dışı yapımcı şirkete borcu bulunup bulunmadığı, bütçeye esas alınan harcamaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, borç alımına ilişkin yasal koşulların oluşup oluşmadığı hususları açıklığa kavuşturularak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporlarına dayalı olarak (3) numaralı kararın iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun kabulü ile direnme kararının; birleşen davaya ve genel kurulun (3) numaralı kararına yönelik kısmının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile bozulmasına, 22.10.2014 tarihinde yapılan ilk görüşmede oybirliğiyle karar verildi.