Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 596,58 TL maddi ve 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarakdavacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2014 tarihli ve 2014/108 esas, 2014/446 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) bir kimseyi fuhşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 17.07.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 12.08.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen şartların oluştuğu anlaşılmış, tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının 06.12.2007-16.01.2008 tarihleri arasında 42 gün gün gün tutuklu kaldığı gözetilip, 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan ay ve gün üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararı 620,062 TL olup, maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada hafta sonu tatillerinin düşülerek 38 gün üzerinden hesap yapılması ve asgari geçim indiriminin eklenmesi suretiyle toplam maddi tazminatın 596,58 TL olarak belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın eksik tayini, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi nedeniyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 42 gün süreyle tutuklu kalan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde fazla tayini,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.