Taraflar arasındaki “oda yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Osmaniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.04.2012 gün ve E:2012/67, K:2012/262 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 11.10.2012 gün ve E:2012/5697, K:2012/11000 sayılı ilamı ile;(...O.. B..nın davanamesinde; O.. Ticaret ve Sanayi Odasının başkan ve üyeleri olan davalıların, Oda Meclisinin eski Başkanı M.. K..’in meclis üyeliğinden çekilmiş sayılmasına karar verdiklerini ve bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, bu durumun Bakanlık Müfettişliği tarafından tespit edildiğini ve 21.07.2011 günlü yazı ile görevine iade edilmesini istediğini, bu konuda Bakanlıkça verilen talimatları yerine getirmeyerek hukuka aykırı işlemleri geri almamakta ısrar ettikleri ileri sürülerek 5194 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 94. maddesi gereğince odadaki görevlerine son verilmesini, yerlerine yenilerinin seçilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuştur.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; O.. Ticaret Odası Başkanı olan M.. K..’in oda meclisi toplantılarına katılmaması sebebiyle oda meclisi tarafından üyeliğinin düşürüldüğü, yerine yedek üyelerden A.. K..’ın meclis üyeliğine atandığı, meclis üyesi K.. E..’in Meclis Başkanlığına seçildiği, eski Başkan M.. K..’in görevden alınması üzerine Bakanlık Teftiş Kurulu elemanları tarafından düzenlenen fezleke ile yapılan işlemlerin geri alınması için Bakanlığa teklifte bulunulduğu, Bakanlıkça O.. Ticaret Odası Başkanlığına gönderilen yazıda M.. K..’in görevine iadesinin istendiği, Oda Yönetim Kurulunun konuyu inceleyip bu görevin Oda Meclisine ait olduğuna zira söz konusu görevden alma ve atama kararlarının oda meclisi tarafından alındığının, Yönetim Kurulu Başkanı ve üyesi olan davalıların böyle bir yetkilerinin bulunmadığını belirtikleri, bunun üzerine Bakanlıkça O.. B..na yazı yazılarak O.. Ticaret ve Sanayi Odası Organlarının görevlerine son verilmesinin ve yerlerine yenilerinin atanmasının istendiği, O.. Sanayi ve Ticaret Odası eski Başkanı M.. K..’in 23.12.2009 tarihinde meclis başkanı olarak göreve başladığı, 23.12.2010 ile 20.05.2011 tarihleri arasında yapılan on meclis toplantısından 6'sına katılmadığı gerekçesiyle Oda Meclisi tarafından Oda Muamelat Yönetmeliğinin 25. maddesi uyarınca üyelikten çekilmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Oda Muamelat Yönetmeliğinin 25. maddesinde; özürlü veya özürsüz olarak altı ay içinde yapılan toplantıların yarısından bir fazlasına katılmayan meslek komitesi, meclis, yönetim kurulu ve disiplin kurulu ile şube meclisi ve yönetim kurulu üyelerinin üyelikten çekilmiş sayılacağı, altı aylık sürenin organ seçimlerinin kesinleştiği tarihten bir sonraki herhangi bir altı aylık zaman diliminin gözönünde bulundurularak hesaplanacağı öngörülmüştür.5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Borsalar Kanunu'nun dayanağı Anayasanın 135. maddesidir. Bu Kanunun 4. maddesinde odaların; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere mesleki disiplin ahlak ve dayanışmayı korumak ve bu kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları oldukları hususuna yer verilmiş olup aynı Yasanın 13. maddesinde oda organları gösterildikten sonra oda organları arasında sayılan yönetim kurulunun görevlerinin neler oldukları 19.maddede birer birer sayılmıştır.Öte yandan aynı Yasanın 94. maddesi, bu davanın dayanağını teşkil eden maddedir. Buna göre; kuruluş amaçları veya kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen oda, borsa veya birlik organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçtirilmesine, Bakanlığın veya bunların bulundukları ildeki Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine, o yer Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilir. Maddenin son fıkrasında ise yukarıda belirtilen veya kanunlarda öngörülen haller dışında oda, borsa veya birlik organlarının görevlerine son verilemez.Bu Yasa ve mevzuat metinlerinden de anlaşılacağı gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından olan odalar ve dolayısıyla odaların organları anayasal teminat altındadır. Bu organların görevden alınmaları sıkı şartlara bağlanmıştır. Bakanlığın ya da Cumhuriyet Savcısının oda organlarının görevden alınmasını istemesi iki halde mümkündür. Birincisi kuruluş amaçlarını yerine getirmemek, ikincisi ise kanunda belirtilen aslî görevlerini yerine getirmemektir. Her iki halde de bir görevin veya amacın yerine getirilmemiş olması gerekir. Oda Muamelat Yönetmeliğinin 25. maddesinin hükmüne uygun biçimde bir görevi yerine getirmiş olması, bir organın 5174 Sayılı Kanunun 94. maddesindeki yaptırıma tabi tutulmasını gerektirmez. Kanunun 19.maddesinde oda yönetim kurulunun görevleri sayılmış olup bunlar arasında üyelikten çekilmiş sayılmasına karar verilenleri meclis üyeliğine iade etmek gibi bir görevleri bulunmamaktadır. Bu görev ancak, bu kararı alan organdan yani oda meclisinden istenebilir. Oda organlarının mevzuat dahilinde aldıkları kararlarla ilgili olarak takdir yetkileri bulunmaktadır. Bu yetkilerini yerinde kullanıp kullanmadıkları hususu ise ayrı bir davanın konusudur. Oda organlarının amaçlarını ve aslî görevlerini kanun göstermiştir. Somut olayın konusu olan Bakanlığın talimatları davalıların görev yaptıkları oda organlarının ne amaçlarına ve ne de aslî görevlerine ilişkin bulunmaktadır. O halde yasal koşulları bulunmayan davanın reddi yerine kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir...)gerekçesiyle dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, oda yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilerek, yerine yenilerinin seçilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, “…yönetim kurulu tarafından bakanlık tarafından gönderilen bu yazının oda meclis genel kurulu görüşmesine alınması için oda meclis başkanı veya meclis başkan vekilinden talepte bulunulmadığı, 13/09/2011 tarihinde yazılan yazı ile de ‘oda ve meclis tarafından M.. K..'in oda meclis üyeliği ve başkanlığından düşürülmesi işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gibi şahsın bu işleme karşı yargı mercilerinde hakkını arayabileceğini, M.. K..'in oda meclis başkanlığı görevine iadesinin uygun görülmediğinin’ yönetim kurulu başkanı A.. T.. imzası ile Bakanlığa bildirdiği, O..Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olan davalıların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 19/08/2011 tarih ve 417 sayılı talimat yazısının gereğinin yerine getirilmesini sağlamak üzere talebin yönetim kurulu başkan ve üyeleri tarafından 5174 sayılı Yasanın 18.maddesine göre yönetim kurulu toplantısında gündeme alınıp 5174 sayılı Yasanın 17/1-c maddesi gereğince bu konuda karar vermeye yetkili oda meclisine sevk etmeleri ve olumlu-olumsuz bir karar alınmasını sağlamaları (ki oda meclisince verilecek bu karar yargı denetimine tabidir) gerekirken Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 19/08/2011 tarih ve 417 sayılı talimatın yerine getirilmesini engellediği ve halen de bakanlıkça verilen bu talimatın yerine getirilmediği ve bu şekilde yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olan davalıların kasıtlı olarak görevlerini kötüye kullandıkları ve bu davranışlarında halen ısrar ettikleri anlaşıldığı…” gerekçesiyle davanın kabulü ile O.. Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeleri olan davalıların 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 94/1.maddesi gereğince görevlerine son verilmesine, 5174 sayılı Kanun'un 94/2.maddesi gereğince kararın kesinleşmesini müteakip görevlerine son verilen O.. Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeleri yerine, bu kanundaki usul ve esaslara göre, en geç bir ay içerisinde yenilerinin seçilmesine dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda yazılı nedenlerle bozulmuş; yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulunun önüne gelen uyuşmazlık; Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesini gerektirecek yasal şartların eldeki davada gerçekleşip, gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.Belirtilmelidir ki, hizmet yerinden yönetim kuruluşlarından birini de kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları oluşturur. Bunlar, meslek mensuplarının oluşturduğu, tüzel kişilikleri olan, bir kısım kamu görevlerini yerine getiren, üyeleri nezdinde kamu hukukundan doğan bazı yetkilere sahip kişi topluluklarıdır; yapısı ve görevleri yönünden kamu kurumlarından ayrılırlar. Bunlar da kamu tüzel kişileridir.Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, 1961 Anayasası gibi 1982 Anayasası da bünyesinde yer vermiştir. 1982 Anayasası kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını 135.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Bu maddeye göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının amacı, “belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak”tır. Ayrıca aynı maddede, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının genel nitelikleri de belirtilmiştir.Anayasanın 135.maddesindeki düzenlemenin verdiği yetki kapsamında 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu yürürlüğe girmiştir.Anılan Kanunun beşinci bölümünde yer alan “Faaliyetlerin sona erdirilmesi” üst başlığı altında “Organların görevlerine son verilmesi ve faaliyetten men edilmesi” alt başlığında düzenlenen 94. maddesi;“Kuruluş amaçları veya Kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen oda, borsa veya Birlik organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçtirilmesine, Bakanlığın veya bunların bulundukları ildeki Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verilir. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılır ve en geç iki ay içerisinde sonuçlandırılır.Görevlerine son verilen organların yerine, bu Kanundaki usul ve esaslara göre, en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler, eskilerin görev süresini tamamlar.Bu organların, görevlerine son verilmesine neden olan ve mahkeme kararında belirtilen tasarrufları hükümsüzdür.Yeni organ seçimleri yapılıncaya kadar rutin iş ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, oda ve borsalar için Birlik, Birlik için Bakanlıkça belirlenir.Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde, gecikmede sakınca varsa, oda ve borsalarda vali, Birlikte Bakanlar Kurulu, organların faaliyetten men edilmesine karar verebilir ve bu durumu Bakanlığa bildirir.Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içerisinde yetkili hâkimin onayına sunulur; hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar. Aksi takdirde, bu idarî karar kendiliğinden ortadan kalkar.Faaliyetten men kararı, organın görevlerine son verilmesi isteminin nihaî olarak karara bağlanmasına kadar geçerlidir.Yukarıda belirtilen veya kanunlarda öngörülen haller dışında, oda, borsa veya Birlik organlarının görevlerine son verilemez, bu organlarda yer alanlar görevden alınamaz.”Hükmünü içermektedir.Madde metninden de anlaşılacağı üzere, oda, borsa veya Birlik organlarının görevden alınmalarının hangi hallerde mümkün olduğu belirtilmiş; maddede öngörülen haller dışında bu organlarda yer alanların görevden alınamayacağı düzenlenmiştir.Görüldüğü üzere, kanun koyucu organların ve burada görevli olan kişilerin görevlerine son verilmesini sıkı şartlara bağlamıştır. Maddedeki düzenlemenin görevden alınma bakımından bir sınırlama getirdiği belirgindir. Dolayısıyla asıl olan organların ve bu organlarda yer alan kişilerin görevde kalmaları olup; görevden alınma veya göreve son verilme istisnaidir. Görevden alınma bakımından; her somut olayda istisnai hallerin gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bir belirsizlik ve tereddüt halinde, istisnai kanun hükümlerinin dar yorumlanması gerektiğine ilişkin hukukun genel ilkesi uyarınca, seçimle göreve gelen kişiler lehine uygulama yapmak asıl olmalıdır.Nitekim, kanun koyucu da anılan maddenin gerekçesinde; “Madde ile oda, borsa ve Birlik organlarının hangi durumlarda görevlerine son verileceği ve faaliyetten men edilebilecekleri Anayasada bulunan seçimle işbaşına gelen organlar hakkındaki düzenlemeler de dikkate alınarak düzenlenmiştir. Böylece seçimle işbaşına gelen oda, borsa ve Birlik organlarının görevlerine son verilecek durumlar sınırlanmakta ve bu konularda gerekli hukuksal güvenceler sağlanmaktadır.” denilmek suretiyle aynı hususa vurgu yapmıştır.5174 sayılı Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği İle Odalar Ve Borsalar Kanunu'nun “Oda yönetim kurulunun görevleri” başlıklı 19. maddesi;“... Oda yönetim kurulunun görevleri şunlardır:a) Mevzuat ve meclis kararları çerçevesinde oda işlerini yürütmek.b) Bütçeyi, kesin hesabı ve aktarma tekliflerini ve bunlara ilişkin raporları oda meclisine sunmak.c) Aylık hesap raporunu oda meclisinin incelemesi ve onayına sunmak.d) Oda personelinin işe alınmalarına ve görevlerine son verilmesine, yükselme ve nakillerine karar vermek.e) Disiplin kurulunun soruşturma yapmasına karar vermek, bu Kanun uyarınca verilen disiplin ve para cezalarının uygulanmasını sağlamak.f) Hakem, bilirkişi ve eksper listelerini hazırlamak ve onaylanmak üzere meclise sunmak.g) Bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen belgeleri tasdik etmek.h) Odanın bir yıl içindeki faaliyeti ve bölgesinin iktisadî ve sınaî durumu hakkında yıllık rapor hazırlayıp meclise sunmak.ı) Hazırladığı oda iç yönergesini meclise sunmak.j) Ticaret ve sanayiye ait her türlü incelemeyi yapmak, çalışma alanı içindeki ticarî ve sınaî faaliyetlere ait endeks ve istatistikleri tutmak ve meclisçe belirlenen maddelerin piyasa fiyatlarını takip ve kaydetmek ve bunları uygun vasıtalarla ilân etmek.k) Oda personelinin disiplin işlerini bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esas ve usuller çerçevesinde karara bağlamak.l) Yüksek düzeyde vergi ödeyen, ihracat yapan, teknoloji geliştiren üyelerini ödüllendirmek.m) Bütçede karşılığı bulunması kaydıyla sosyal faaliyetleri desteklemek ve özendirmek, bağış ve yardımlarda bulunmak, burs vermek, meclis onayı ile okul ve derslik yapmak.n) Hakem veya hakem heyeti seçmek.o) Bu Kanunla ve sair mevzuatla odalara verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine getirmek.”düzenlemesini içermektedir.Görüldüğü üzere anılan maddede oda yönetim kurulunun görevleri sayılmış olup, bunlar arasında üyelikten çekilmiş sayılmasına karar verilenleri meclis üyeliğine iade etmek gibi bir görev bulunmamaktadır. Bir an için Bakanlığın talimatını yerine getirme işinin, oda yönetim kurulunun görevleri arasında sayılmış olduğu kabul edilse bile bu durum, davalıların görev yaptıkları odanın ne kuruluş amaçlarına ne de yönetim kurulunun kanunda belirtilen aslî görevlerine ilişkin bulunmamaktadır.Öte yandan, Bakanlık müfettişlerinin eski oda başkanının göreve iadesine karar verilmesine yönelik taleplerinin 5174 sayılı Kanun'un 19. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun olmadığı da açıktır.Zira, anılan Kanun uyarınca iade yetkisi sadece ilgili odaya ait olup, ne Bakanlık müfettişlerinin ne de Cumhuriyet savcılarının, göreve iade talep etme yetkisi veya görevleri bulunmamaktadır.Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, oda yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmalarını gerektirecek yasal koşulların eldeki davada gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.Buna göre, mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇ:Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.