Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 825 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1506 - Esas Yıl 2013





Davacı K.. Ç.. vekili Avukat ..K.. tarafından, davalı A. K. aleyhine 15/04/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile çalıştığı genelevinde tanıştığını, davalının kendisini bekar olarak tanıttığını, davalı ile evlenip çocuk sahibi olmak istediğini, davalının da bu yönde vaatlerde bulunduğunu, davalıya güvenerek işinden ayrıldığını, Ankara'da bulunan üç adet evini davalının sattırdığını, satıştan gelen paraları davalıya verdiğini, davalının kendisine ticari taksi ve taksinin çalışacağı iki adet yolcu hattı aldığını, N.Kokoreç isimli işyerini açtığını davalının maddi isteklerinin bitmediğini, kendisi ile evlenmediğini, 24/12/2009 tarihinde davalının eşi olduğunu öğrendiği bir bayanın kendisine hakaretlerde bulunduğunu, davalının da tehdit ve hakarette bulunduğunu, bu süreçte davalının hesabına para yatırdığını, elden para ve altın verdiğini, manevi olarak da çok yıprandığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı ise, davacı ile genelevinde tanıştığını, davacı ile uzun süre müşteri ilişkisi şeklinde ilişkilerinin devam ettiğini, davalıdan evli olduğunu hiç bir zaman saklamadığını, davacının devamlı müşterisi olduğu için davacının kendisini evinde de kabul ettiğini, davacının kendisi ile evlilik beklentisinin bulunmadığını, ancak kendisinden bir çocuk sahibi olmak istediğini, hastane kayıtlarında eşi olarak görülmesini istediğini, ilişkilerinin bu şekilde devam ettiğini, davacının Ankara'da sattığı evlerin parası ile Aydın'da gayrimenkul ve araba aldığını, davacıdan para ve altın almadığını, davacı tarafından yatırılan paranın önceden verilen borcun iadesine ilişkin olduğunu, davacıyı evlilik vaadi ile kandırmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalının, davacıyı evlenerek çocuk yapmak için kandırdığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kısmen, manevi tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davacının iddia ettiği eylemlerle ilgili davalı hakkında dolandırıcılık suçundan takipsizlik kararı verildiği, davacının tanık beyanları ile de davalının haksız fiilini ispat edemediği, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin başlayıp devam etme şekli ve süreci de dikkate alındığında davacının evli olduğunu bildiği ve de bilebilecek durumda olduğu, davalı ile ahlaka aykırı bir ilişki içinde bulunduğu, bu nedenle Borçlar Kanunu'nun 65. maddesi gereğince verdiği şeyleri geri isteyemeyeceği, reşit bir kişi olarak davalı ile ilişki kurduğu, davalının manevi tazminatı gerektirecek bir eyleminin de ispat edilmediği hususları dikkate alındığında davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.