DAVA : Taraflar
arasındaki "müdahalenin meni ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan
yargılama sonunda; İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair
verilen 12.04.2005 gün ve 2004/1181 E. - 2005/517 K. sayılı kararın incelenmesi
davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin
27.03.2006 gün ve 2006/1727-2442 sayılı ilamı ile;
( ...Dosyadaki
yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle
davalının ortak bahçeye haksız el atmasının önlenmesine ilişkin dava yönünden
kanıtların değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz
itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1- Kat Mülkiyeti
Yasası'nın 33. maddesi hükmü uyarınca, davalıya ortak bahçeye yaptığı
müdahalenin önlenmesi yönünden uygun ve belli bir süre verilmemiş olması,
2- Dava konusu edilen
bahçenin ana taşınmazın ortak yerlerinden olduğunda kuşku ve tartışma yoktur.
Kat Mülkiyeti Yasası'nın 16. maddesi hükmü uyarınca kat malikleri; ana
taşınmazın bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet
hükümlerine göre maliktirler ve bu yerlerden yararlanma hakkına sahiptirler.
Kat maliklerine tanınan bu kullanma ve yararlanma hakkı, onların bağımsız
bölümlerinde kira sözleşmesine veya kullanma hakkına ya da başka bir nedene
dayanarak sürekli olarak oturanlara da tanınmış bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanunu
hükümleri gereğince paydaşlardan birinin ( veya buna bağlı olarak onun bağımsız
bölümünü kullananın ) ortak mülkiyete bağlı olan bir yeri kendi kullanımına
özgülemesi durumunda diğer paydaşlarca ecrimisil ( haksız işgal tazminatı )
istenebilmesi için öncelikle o paydaş bu ortak yeri münhasıran kullanmaktan
yöntemince men edilmiş olmalıdır. Başka bir anlatımla, diğer paydaşlar bu
yerden kendilerinin de yararlanmak istediklerini şagil paydaşa yöntemince ihtar
etmiş olmalarına karşın kullanımın sürdürülmüş olması gerekir. Somut olayda
ortak mülkiyet hükümlerine tabi olan dava konusu bahçenin belli bir bölümünü
kullanarak müdahalede bulunan davalının diğer paydaşlarca İzmir 1.
Noterliği'nin 18.06.2004 gün ve 9048 yevmiye sayılı ihtarnamesinin muhataba
01.07.2004 tarihinde bizzat tebliği ile uyarıldığı, bu uyarıda kendisine
tebliğden itibaren 3 gün içinde bahçeye müdahalesinin önlenmesi istendiğine
göre ecrimisilin sözü edilen uyarının tebliğini izleyen 3 günden sonraki günden
başlayarak dava gününe kadarki süre için hesaplanıp buna hükmedilmesi
gerekirken, 2003 yılına ilişkin bir yıllık haksız işgal tazminatı ( ecrimisil )
bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir... ),
Gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda;
mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu
Kararı Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, ortak bahçeye
haksız müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı ... apartman
yönetimi vekili; davalının zemin katta kiracısı bulunduğu ... apartmanına ait
ortak bahçeyi, hiçbir haklı nedene dayanmaksızın bar, depo, dolap inşa etmek,
masa, sandalye, güneşlik benzeri emtialar koymak suretiyle işgal ettiğini;
apartman genel kurul toplantısında alınan karar gereği müdahalenin sona
erdirilmesi ve 3.600.000.000.- TL işgal tazminatının ödetilmesi istemini içeren
İzmir 1. Noterliği'nin 18.06.2004 gün ve 9048 sayılı ihtarnamesinin davalıya
01.07.22004 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının işgaline devam
ettiğini ileri sürerek; davalının ana taşınmazın ortak alanına vaki
müdahalesinin men' ine, işgal nedeni ile 01.01.2003 - 31.12.2003 dönemi için
3.6oo.oo0.oo0.-TL işgal bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar
verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili;
müvekkilinin, 1990 yılından beri dava konusu bahçenin kiracısı olup, bazı
yıllarda kira sözleşmesinin yenilenip, bazı yıllarda ise uzatıldığını ve
apartman yönetiminin bahçe kullanımında zımni muvafakati de bulunduğunu
savunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin, yargılama
aşamasında alınan bilirkişi raporunu benimsemek suretiyle ve "dava konusu
ortak bahçeyi, kiracısı olduğu dükkanın uzantısı gibi kullandığı keşfen tespit
edilen davalının 01.01.2003 - 31.12.2003 dönemi için 2.800.000.000.- TL
ecrimisil ödemesi gerektiğinin anlaşıldığı" gerekçesiyle "davanın
kabulü ile, davalının ortak bahçeye el atmasının önlenmesine, 2.800.000.000.TL
ecrimisilin davalıdan tahsiline" dair verdiği karar, özel dairece yukarıda
yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece, "ecrimisilin, ihtarnamenin
davalıya tebliğini izleyen 3 günden sonraki günden başlayarak dava gününe
kadarki süre için hesaplanıp buna hükmedilmesi gereğine" işaret eden bozma
gerekçesine direnilmiş;
"Kat Mülkiyeti
Yasası'nın 33. maddesi hükmü uyarınca davalıya ortak bahçeye yaptığı
müdahalenin önlenmesi yönünden uygun ve belli bir süre verilmesi gereğine"
değinen bozma gerekçesine ise uyulmuştur.
Kat irtifaklı
apartmanda dükkan kiracısı olan davalının, ana taşınmazın ortak yerlerinden
olan bahçeye sabit bar, depo ve dolap yapmak, masa, sandalye ve büyük boy
şemsiyeler koymak suretiyle tecavüzünün bulunduğu; davacı apartman yönetiminin,
tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde müdahalenin sona erdirilmesi istemiyle
keşide ettiği ihtarnamenin, davalıya 01.07.2004 tarihinde tebliğ edildiği
çekişme dışıdır.
1 ) Özel dairenin 2
numaralı bozma gerekçesine ilişkin uyuşmazlık; ecrimisil hesabında, davalıya
ihtarnamede tanınan sürenin sonundan dava tarihine kadar geçen sürenin mi
nazara alınması; yoksa dava tarihinden önceki bir yıllık ecrimisil bedeline mi
hükmedilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Kat malikleri ve kat
irtifakı sahiplerinin ortak yerler üzerinde yararlanma hakkını ve oranını
düzenleyen 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 16. maddesinde, "Kat
malikleri ana gayrimenkulun bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak
mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma
hakkına sahiptirler; bu hakkın genel kömürlük, garaj, teras, çamaşırhane ve
çamaşır kurutma alanları gibi yerlerdeki ölçüsü, aksine sözleşme olmadıkça, her
kat malikine ait arsa payı ile oranlıdır" hükmü öngörülmüştür.
4721 sayılı Türk
Medeni Kanunu'nun 688. maddesinde; paylı mülkiyette birden çok kimsenin, maddi
olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik oldukları
belirtilmiş; 693. maddesinde ise, paydaşlardan her birinin, diğerlerinin
hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilecekleri ve onu
kullanabilecekleri benimsenmiştir.
Görüldüğü üzere,
paylı mülkiyette paydaşlardan her biri, diğer paydaş ya da paydaşlara karşı
eşyanın elinden alınmasında istihkak davası, hakkının ihlali halinde el atmanın
önlenmesi davası açabilir.
Öteden beri öğreti ve
uygulamada, paylı mülkiyete konu olan taşınmaz paydaşlarından birinin, o
taşınmaz malın tamamını kullanmasının, öteki paydaşa ya da paydaşlara bir
tazminat ödemesini gerektirdiği kabul edilmiş ve bir paydaşın ötekinden
tazminat isteyebilmesi, kullanmadan eylemli olarak alıkonulmasına bağlanmıştır.
Önemle
vurgulanmalıdır ki; uygulamada, bu tazminat "ecrimisil" olarak
nitelendirilmiş ve Yargıtay, bir paydaşın tazminat ile sorumlu tutulabilmesi
için, öbür paydaşı ya da paydaşları "intifadan men" ettiğinin
gerçekleşmesi doğrultusunda içtihatlarını kökleştirmiştir ( HGK 11/1061950 T.,
4/17 E. - 49 K.; 6. HD. 03/11/1961 T., 3086 E. - 3988 K.; 11/11/1961 T., 4452
E. - 6190 K.; 02/02/1962 T., 8902 E. 909 K.; 17/11/1975 T., 6103 E. -7132 K.;
08/03/1976 T., 1038 E. - 1578 K.; 3. HO. 14/02/1961 T., 9101 E. -7200 K.;
29/12/1980 T., 6335 E. - 6335 K.; 01/0361982 T., 729 E. - 847 K.; 05/06/1985
T., 3402 E. - 4111 K.; 2. HO. 21/03/1968 T., 1235 E. 1782 K.; 13. HO.
12/05/1982 T., 2880 E. - 3480 K. ).
Şu açıklamalardan
anlaşıldığı üzere; paylı mülkiyette paydaşlar, intifadan men edilmedikçe
birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesinin
ise; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya
da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlı
bulunduğu kuşkusuzdur.
Tüm açıklamalar
ışığında somut durum değerlendirildiğinde; kat irtifaklı yapıda ana taşınmazın
ortak yerlerinden olduğu kuşkusuz ve çekişmesiz bulunan dava konusu bahçede,
kat maliklerinin birlikte ve paylan oranında kullanma hakları mevcut olup;
davalı kiracı da mal sahibine izafeten bu haktan yararlanmaktadır. Daha önce
dava konusu ortak bahçenin tamamının davalı tarafından kullanılmasına rıza
gösteren diğer kat malikleri tarafından keşide edilen ihtarnamede, tebliğden
itibaren 3 gün içinde davalının ortak bahçeye müdahalesine son vermesi
istenilmiş ve ihtarnamenin 01.07.2004 tarihinde bizzat tebliği ile davalı
uyarılmıştır. O halde, bu tarihten önce intifadan men koşulu gerçekleşmemiş
olup, diğer paydaşlarca davalıya herhangi bir uyan yapılmamıştır.
Az yukarıda
açıklandığı üzere; davalı, diğer paydaşları intifadan men etmiş olmadıkça ortak
bahçeyi kullanmasından ötürü herhangi bir ad altında tazminat ödemekle yükümlü
değildir. Ancak intifadan men gerçekleştiği takdirde davacı tazminat
isteyebilir.
Bu durumda mahkemece
yapılacak iş; ihtarnamenin davalıya tebliğini izleyen 3 günden sonraki tarihten
dava tarihine kadar geçen süre için ecrimisil miktarı bilirkişiye tespit
ettirilerek, belirlenen miktarın hüküm altına alınmasından ibaret olmalıdır.
Hal böyle olunca;
yerel mahkemece, aynı yönde işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen
özel daire bozma ilamının 2 numaralı bozma gerekçesine uyulmak gerekirken,
intifadan men şartı gerçekleşmeyen dönem için de ecrimisile hükmedilmesi ve bu
yönde direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme
kararı bozulmalıdır.
2 ) Özel daire bozma
kararının 1 numaralı bendinde belirtilen bozma nedenine gelince;
Davalıya, ortak
bahçeye yaptığı müdahalenin önlenmesi yönünden uygun ve belli bir süre
verilmesi gereğine işaret eden bozma nedenine uyularak oluşturulan yeni hüküm
özel dairece incelenmediğinden; bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının
incelenmesi için dosya özel daireye gönderilmelidir.
SONUÇ : 1- Yukarıda (
1 ) numaralı bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin ecrimisile ilişkin
temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının BOZULMASINA,
2- Yukarıda ( 2 )
numaralı bentte yazılı nedenlerle, davalıya yaptığı müdahalenin önlenmesi
yönünden süre verilmesine ilişkin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının
incelenmesi için dosyanın 18. HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2006
gününde oybirliğiyle karar verildi.